Bugün sizinle ileride gazetecilik okullarında, hatta belki siyaset ve hukuk fakültelerinde okutulsa yeri olacak bir “gazetecilik ne değildir” tablosunu paylaşmak istiyorum. İstiyorum, çünkü bu tabloyla artık Türkiye’de gazeteciliğin çıtasının bir alt basamağa düşmek üzere olduğunu tahmin ediyorum; düzey daha da düşmeden önce mevcut durumu saptamakta yarar var. Mekân, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı son Afrika gezisinden Türkiye’ye
ABD Başkanı Donald Trump’ın 29 Ocak’ta açıkladığı Orta Doğu Barış Planının, tıpkı Filistinlerinin haklarını yok sayan öncekiler gibi bölgeye barış getirmesi zor. Ancak 2 Mart’ta yapılacak seçimde Binyamin Netanyahu’yu başbakanlıkta tutması ve yolsuzluk soruşturmasından kurtarmaya yaraması mümkün. Yolda bir hediye daha var: Netanyahu’nun Likud partisi, ABD’de 30 yıla mahkûm edilen İsrail casusu Jonathan Pollard’ın seçimlerden
AK Partinin kendi ağırlığını taşıyamaz hale gelerek çökme sürecine girmesi ihtimalinin hem siyasi, hem ekonomik, hem de toplumsal hareketlilik bakımdan hesaba katılması gereken bir ortamdayız. Son örneğini 41 kişinin ölümüne 1607 kişinin yaralanmasına neden olan 24 Ocak Elazığ depreminde gördüğümüz gibi, bazı binalar, bitişik binalarda ağır hasar görülmediği halde yerle bir olabiliyor. Bazen hatalı malzeme
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 24 Ocak’ta İstanbul’da görüşmesi ardından, Merkel’in Sözcüsü Steffen Seibert, Twitter hesabında şunları söyledi: “Türk hükümetine Suriye’den gelen mülteciler konusunda yardımı sürdürmek istiyoruz. Türkiye’nin yaptıkları kayda değer. Bu konuda teşekkür ederim.” Merkel böylelikle Alman kamuoyuna, Türkiye’nin Almanya ve Avrupa Birliği (AB) genelinde hem Orta Doğu ve Doğu Akdeniz
Almanya Şansöylesi Angela Merkel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile buluşmak üzere 24 Ocak’ta Türkiye’ye gelmesiyle, İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in ülkesinin Avrupa Birliğinden (AB) çıkışını bir gün önce onaylamış olması arasında bir ilişki yok: tamamen tesadüf. Çünkü bu ziyaret hazırlıkları başladığı sıralarda Almanya Türkiye’yi Libya’nın geleceği için Berlin Sürecine davet etmiş, öte yandan AB Türkiye’yi Suriye askeri
As the Turkish Defense Minister Hulusi Akar warned Greece on Jan. 23 to stop arming the 16 Aegean islands close to Turkey in violation of international agreements, Ankara is now in preparation for new steps to counter moves by Greece and its partners in the eastern Mediterranean energy row. According to a high rank Turkish
Uluslararası ajanslar ABD’de görülen Halkbank davasında savcıların, bundan böyle Halkbank avukatlarının duruşmalara katılmayacağı her gün için 1 milyon dolar ceza kesilmesini talep ettiklerini 21 Ocak’ta duyurdular. Aynı gün ABD Başkanı Donald Trump, Davos Dünya ekonomik Forumunda, ABD’nin “açık arayla evrenin en büyük gücü” olduğunu iddia ediyordu; dünyanın değil, kibrinin boyutlarını anlatabilmek adına dikkatinizi çekmek isterim,
Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en geniş katılımlı işçi mitingi 19 Ocak’ta otomotiv sanayiinin merkezi Bursa’da yapıldı. Türk-İş’e bağlı Türk Metal sendikası 130 bin işçiyi kapsayan toplu iş görüşmelerinde ekonomik zorluklara karşı durabilmek için resmî enflasyon oranı yüzde 8’in üzerinde zam istiyor. Elbette yalnızca bu mitingden yola çıkarak siyaseti de etkileyecek bir dip dalgadan söz etmek
Rahşan Ecevit’in vefatını öğrenince hafızamda canlanan görüntülerin en çarpıcısı, onunla yaptığım bir söyleşi sırasında birlikte tanık olduğumuz bir olaydı. Ecevitlerin Oran mahallesindeki mütevazı evindeydik. Rahşan Hanımla siyaset konuşacaktık; çünkü aslında bir siyasetçi eşi olmanın çok ötesinde, hep perde arkasında durmayı tercih etmiş etkili, bir dönem siyasi kararlara yön vermiş bir siyasetçiydi. Bülent Ecevit’in neredeyse eşi