As the Turkish Defense Minister Hulusi Akar warned Greece on Jan. 23 to stop arming the 16 Aegean islands close to Turkey in violation of international agreements, Ankara is now in preparation for new steps to counter moves by Greece and its partners in the eastern Mediterranean energy row. According to a high rank Turkish
Uluslararası ajanslar ABD’de görülen Halkbank davasında savcıların, bundan böyle Halkbank avukatlarının duruşmalara katılmayacağı her gün için 1 milyon dolar ceza kesilmesini talep ettiklerini 21 Ocak’ta duyurdular. Aynı gün ABD Başkanı Donald Trump, Davos Dünya ekonomik Forumunda, ABD’nin “açık arayla evrenin en büyük gücü” olduğunu iddia ediyordu; dünyanın değil, kibrinin boyutlarını anlatabilmek adına dikkatinizi çekmek isterim,
Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en geniş katılımlı işçi mitingi 19 Ocak’ta otomotiv sanayiinin merkezi Bursa’da yapıldı. Türk-İş’e bağlı Türk Metal sendikası 130 bin işçiyi kapsayan toplu iş görüşmelerinde ekonomik zorluklara karşı durabilmek için resmî enflasyon oranı yüzde 8’in üzerinde zam istiyor. Elbette yalnızca bu mitingden yola çıkarak siyaseti de etkileyecek bir dip dalgadan söz etmek
Rahşan Ecevit’in vefatını öğrenince hafızamda canlanan görüntülerin en çarpıcısı, onunla yaptığım bir söyleşi sırasında birlikte tanık olduğumuz bir olaydı. Ecevitlerin Oran mahallesindeki mütevazı evindeydik. Rahşan Hanımla siyaset konuşacaktık; çünkü aslında bir siyasetçi eşi olmanın çok ötesinde, hep perde arkasında durmayı tercih etmiş etkili, bir dönem siyasi kararlara yön vermiş bir siyasetçiydi. Bülent Ecevit’in neredeyse eşi
Türkiye ve Rusya’nın 8 Ocak’ta yaptığı, 12 Ocak’ta ateşkes çağrısına son olarak Libya’nın Doğu ve batı komşuları Mısır ve Cezayir’in de destek vermesiyle Doğu Akdeniz’de savaş ihtimali yerini yerini Almanya’da yapılacak barış görüşmelerine bırakıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın riskli asker gönderme tehdidinin taşları yerinden oynatarak uzlaşma sonucu çıkmasında önemli payı olduğu görülürken Libya sahasında kazananlar ve
Türkiye’de her şey giderek kara mizah fıkralarına dönüşüyor; gülsek mi, ağlasak mı bilemiyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlama mesajını okudunuz mu? Ben okudum. Dört cümlenin altını çizdim; onları sizinle birlikte tartışalım isterim. Ama daha önce, Türkiye’de medyanın içinde bulunduğu karamsar tabloya dair birkaç bilgi ve olguyu sıralamak isterim. Ondan önce
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 8 Ocak’ta İstanbul’daki görüşmelerinin ardından ortak ateşkes çağrısı yapacakları, doğrusu pek az kişi tarafından tahmin edilebilirdi. Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergei Lavrov tarafından verilen ilk havadisi yazılı açıklama izledi. İki lider “arabulucu” sıfatıyla Libya’nın meşru hükümetinin başındaki Feyiz Serrac ile isyancıların başındaki Halife Haftar’ı 12
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 7 Ocak akşamı 8 Ocak’taki Türk Akımı açılışına katılmak için İstanbul’a gelişine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki bakımdan yeterince sevinemedi. Birincisi, Putin’in taşıyan Tu-214 başkanlık uçağı, İstanbul (üçüncü) Havalimanına değil, artık sadece kargo uçuşları yapılan Atatürk Havalimanına inebildi. Dünyanın en büyük ve pahalı havalimanlarından biri olarak, yeri konusundaki bütün uyarılara rağmen
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’a hayli kızmış ve alınmış olduğu anlaşılıyor; İran’lı komutan Kasım Süleymani’yi Irak’ta vuracaklarını önceden haber vermemesi nedeniyle. Bunu 5 Ocak akşamı şöyle ifade etti: “Biz o akşam Trump ile görüşme yapmıştık. Bizim görüşmemizden 4-5 saat sonra oldu. Herhalde hazırlanmıştı, planlanmıştı. Biz de haberi bu noktada alınca şok olduk.” Kaldı