Covid pandemisinin ilanının üzerinden bir yıl geçti. İki yüz ülkede 120 milyon tanı konulmuş enfeksiyon, 2,5 milyondan fazla ölüm. Türkiye’de resmi rakamlarla 2 milyon 836 bin hasta, 29,300 ölüm. Bir yandan hastalığın yayılmaya devam etmesi, diğer yandan pandemiyle artan ekonomik sorunlar, geliştirilen aşılar ve aşı eşitsizliği tartışmaları. Covid-19 pandemisinin bir yılını “bilimsel başarı, politik iflas
Aslında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni Anayasa önerisi MHP, İYİ Parti lideri Meral Akşener aleyhine, toplumda tepki gören “Fosforlu Cevriye” kampanyası açmadan önce de fazla heyecan uyandırmamıştı. Hükümet medyasının zorunlu hareketlerden sorumlu köşe yazarı ve ekran yüzlerinin “12 Eylül Anayasası değişiyor” korosu pek yankı bulmamıştı. Yine de CHP ve İYİ Parti’den münferit istifalar, Erdoğan’ın “tel tel
Atatürk Orman Çiftliği, 5 Mayıs 1925 günü Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından kurulduğunda, ileride Ankara’nın geleceğini belirleyen, önemli bir yere sahip olacağı yine de beklenmiyordu belki de. 2012-2014 arasında tam da merkez bölgesinde bugün muhalefetin “kaçak saray” olarak adlandırdığı, kaçak inşaatla elde edilmiş proje bile, AOÇ’nin geçmişini silip geleceğini tanımlamayı amaçlıyordu. Amaç, Gazi’nin bu muhteşem
İstanbul’da, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan kadınların bazıları, apar topar ve gece vakti göz altına alındı. Devlet bir kez daha “haklar ve özgürlüklerin teminatı benim” demek yerine, “gecelerin yargıcı benim” demeyi tercih etti. Peki devlet ne zaman gecenin sahibi oldu? “19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Avrupa’da 50’den fazla şehir yapay olarak
Meral Akşener 10 Mart günü İYİ Parti grubuna hitabı, kim ne derse desin Türkiye’de kadın mücadelesi adına bir dönüm noktasıydı. Bugünün Türkiye’sinde büyük cesaret işidir siyasi rakiplerinin kendisine “Fosforlu Cevriye” lakabı takıp kampanya yaparak “fahişe” demek istediğini çıkıp Meclis kürsüsünde söylemek. Bunu söylerken kendi partililerine “önünüze bakmayın, utanıyorsunuz, biliyorum” diye cesaret vermek da az cesaret
Mısır’ın hidrokarbon yataklarının aranması için açtığı ruhsat ihalesinde Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması, geçtiğimiz günlerde, Atina-Kahire-Ankara üçgeninde diplomatik bir hareketlilik yaşanmasına yol açtı. 18 Şubat’ta 24 parsel üzerinden açılan uluslararası ihalede, Mısır arama/sondaj alanlarını Türkiye’nin 2019 yılında Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığının güney sınırında sonlandırdı. Mısır bir süre önce de Yunanistan-İsrail ve Kıbrıs Rum yönetimi arasında
Papa I’inci Fransis’in 5-8 Mart tarihlerindeki Irak ziyareti hem tarihi hem de etkileri uzun döneme yayılabilecek siyasi öneme sahipti. Bir Papa’nın Irak’a yaptığı bu ilk ziyaret, Ortadoğu’da suların yeniden ısınmakta olduğu bir dönemde yapıldı. Papa’nın Erbil’e de gidip Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimini yetkilileriyle görüşmesi bazı yorumcular tarafından sanki Papa bu tarihi ziyareti sadece Türkiye’ye ‘Kürdistan
Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi olarak çalışmış ve Daimî Konsey’de tatbikatlarının hazırlanmasında ve yönetiminde rol almış üç emekli büyükelçi, Ahmet Üzümcü, Tacan İldem ve Fatih Ceylan, Türkiye’nin ABD’nin Yunanistan’ın Türkiye sınırında askeri yığınak yaptığı ve NATO’dan dışlandığı iddialarına yol açan Avrupa Savunucusu 21 tatbikatında neden yer almadığını tartıştı. Ahmet ÜzümcüTacan İldemFatih Ceylan Son haftalarda Türkiye’nin Yunanistan’daki
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hem sözcüsü hem de Güvenlik ve Dış Politikalar Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın 8 Mart’ta Bloomberg ekonomi kanalında yayınlanan mülakatı dış politikada revizyon işaretleri verdi. Bu revizyonun Joe Biden döneminde ABD ile ilişkileri yeni bir raya oturtma odaklı olduğu anlaşılıyor. Kalın’ın S-400 füzelerinden Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerin düzeltilmesine dek söylediklerini bu çerçevede değerlendirmek mümkün.Kalın’ın söylediklerinde
Tarihi Irak ziyaretinin üçüncü gününde Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’ne geçen, Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francis’in görüştü isimler arasında Suriyeli göç kurbanı Aylan Kurdi’nin babası Abdullah Kurdi ile de yer aldı. Eylül 2015’te minik Aylan Kurdi’nin sahile vurmuş bedeninin gazeteci Nilüfer Demir tarafından çekilen fotoğrafı, tüm dünyaya yayılarak mülteciler hakkında duyarlılık yaratmıştı. Kuzey Irak’ın başkenti