30 Haziran 2018 günü gazete, televizyon ve ajanslarda ilk bakışta sıradan görünen bir haber vardı. 83 yaşındaki Selahattin Angıner Manisa’daki evinin bir kısmını 20 bin kitap ve dergiden oluşan kütüphaneye çevirmişti. Angıner gençlerin okumamalarından şikâyet ederken elinde kitaplarla objektiflere tonton pozlar veriyordu. Haberde 15 Temmuz darbe girişimiyle bir ilgi yoktu gerçi ama Angıner’in 1960’larda Türkiye’de
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, daha doğrusu Orta Doğu operasyonlarından sorumlu Merkezi Komutanlık (CENTCOM) 12 Temmuz’da IŞİD’in Suriye sorumlusu Mahir el-Agal’ı öldürdüğünü duyurdu. Amerikalılara göre IŞİD yönetimindeki beş kişiden biri olan el-Agal, “Suriye’nin kuzey batısında Jindayris (Cinderes) dışında” vurulmuş beraberindeki bir başka IŞİD yöneticisinin de yaralanmıştı. Daha önce IŞİD’in Rakka sorumlusu olduğu bildirlen Agal’ın Cinderes kasabasının
Fethullah Gülen’in hastaneye kaldırıldığı haberi 11 Temmuz öğleden sonra örgütün kullandığı bir Twitter hesabından duyuruldu. Zamanlama önemli, çünkü o saatte ABD’de henüz sabah olmuştu. Gülen o sabah mı hastaneye kaldırılmıştı, yoksa örgüt o sabah mı bunu kamuoyuna duyurmaya karar vermişti? Orası belli değil. Gülen hakkında daha önce de defalarca öldüğü, zehirlendiği vb haberleri yayılmıştı. Ayrıca
Sağlıkta şiddet giderek yükselen bir sarmalda. En son bayram günü Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisinin bir güruh tarafından darmadağın edilmesiyle işler çığrından çıktı. Sağlıkta şiddet bu noktaya adım adım geldi. Evet çok katmanlı bir sorun. Evet, toplumdaki genel şiddet ortamından besleniyor. Evet “sağlıkta dönüşüm” denen Dünya Bankası-AKP patentli özelleştirme, ticarileştirme modeli yüzünden sağlık çalışanlarıyla vatandaşlar
AİHM Kavala davasında Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verdi; yasadışı Fethullah Gülen Örgütü lideri Fethullah Gülen’in ABD’de hastaneye kaldırıldığı iddia edildi; Erdoğan Putin ile görüştü tahıl koridoru işlemleri başlatılsın çağrısı yaptı; Kovid aşısı için hastanelerde sıra oluştu; İstanbul Kadıköy’de ortalama ev kirası 19bin TL’ye yükseldi… Türkiye’de Bugün olanlar: 1- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2017
Türkiye ABD Kongresindeki Yunan lobisine çok şey borçlu; daha çok da silah sanayii alanında. ABD Kongresinin 35 üyesinin Başkan Joe Biden’e mektup yazarak Türkiye’nin istediği F-16 uçakların satılmamasını istediği haberini okuyunca zihnimde bu cümle belirdi. Çünkü aynı 9 Temmuz günü Türkiye’nin insansız hava aracı üreticilerinden Baykar ürettiği 7 adet Akıncı silahlı (İHA) aracının görüntülerini basınla
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) bünyesinde kurulan Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi 4 Temmuz’da Türkiye’nin Sekizinci periyodik raporuna ilişkin “geçici sonuç görüşlerini” yayımladı. Değerlendirmede Komite, “Türkiye’yi, kadın insan hakları savunucularının, avukatların ve gazetecilerin meşru faaliyetlerini özgürce yapabilmelerini sağlamaya ve onları şiddet ve yıldırmalardan korumaya“ çağırdı. Komitenin görüşleri devletin ilgili birimlerine de
Arazi kullanımına bağlı habitat kayıplarından istilacı türlere kadar, bilim insanları biyoçeşitlilik kaybının itici güçlerini net bir şekilde dile getiriyorlar. Artık tüm ülkelerin bu tehdit ile mücadele etmek için topluca hareket etmesi gerekiyor. Dünyadaki vahşi yaşam popülasyonları 1970’lerden bu yana üçte ikiden fazla azaldı ve ne yazık ki bu düşüşün yavaşladığına dair hiçbir işaret yok. Biyoçeşitlilik
Doktor Ekrem Karakaya’nın bir hasta yakınınca katledilmesi hekimlere ve genel olarak sağlık çalışanlarına şiddet konusu yeniden gündeme geldi. Son çıkan yasayla sağlık çalışanlarına saldıranların tutuklanması ve yargılanırken iyi hal uygulamasından yararlanmayacak olması gibi düzenlemeler de çare olmuyor. Muhalefetin cezaların yükseltilmesi için getirdiği yasa teklifleri Meclis’te iktidar koalisyonu oylarıyla reddediliyor. Yasa değişmeden kafanın değişmeyeceğine inanırım. Ama