MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır “Bebek katili” ya da “İmralı canisi” dediği PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan’dan “PKK’nın kurucu önderi” diye bahsetmesi hem PKK ile mücadele hem de genel olarak Kürt sorununda bir psikolojik eşiği yıktı. Şimdiye dek bunun çok azını söyledi diye hayatları karartılan, özgürlüklerini, işlerini kaybedenleri hatırlayalım. “Kurucu lideri” söylemine CHP’nin âdet yerini
Şişli kaymakamlığının 9-11 Mart günlerinde ilçede gösteri yürüyüşlerini yasaklamasına çoğu kişi önce bir anlam veremedi. Sonra anlaşıldı. Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu Şişli’deydi ve Türkiye’deki Alevi kuruluşları Suriye’deki Aleviler ile dayanışma için protesto yürüyüşü düzenlemişlerdi. “Suriye’de Aleviler katlediliyor” haberleri Türkiye’de yeni bir gerilim ekseni tetiklemiş görünüyordu. Ajans haberlerine göre Suriye’de son birkaç günde binden fazla kişinin öldürüldüğü
“Cin şişeden çıktı ve geri koymanın bir yolu yok.” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İngiliz Financial Times gazetesine yaptığı açıklamalarda söylediği bu cümle Türkiye’nin ABD Başkanı Donald Trump’ın son birkaç haftadır yaptığı çıkışlarla değişen küresel jeopolitiğe nasıl baktığını özetliyor. Bu cümlenin bir öncesinde “Türkiye, NATO’nun dağılması halinde oluşacak yeni Avrupa güvenlik mimarisinin bir parçası olmak isteyecektir”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 24 Şubat kabine toplantısı ardından, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin arasında sıkışan Avrupa Birliği yetkililerini sinir edecek bir çıkış yaptı. Erdoğan’a göre “geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi ciddi bir krize ve darboğaza” girmiş, siyasetteki boşluğu “aşırı sağcı demagoglar” doldurmaya başlamıştır, Avrupa yeni bir “can
Birleşmiş Milletlerin (BM) öncülüğünde Türkiye, Yunanistan, Birleşik Krallık, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının katılımıyla 17-18 Mart’ta Cenevre’de düzenlenecek beş taraflı konferans, Kıbrıs meselesine dair yeni bir süreç başlatma iddiasında. Şu ana kadar yapılan diplomatik temaslarsa, bu toplantının ciddi bir ilerleme sağlamaktan çok çözümsüzlüğü tescil etme riski taşıdığını gösteriyor. Tarafların pozisyonları şu şekilde: • Kıbrıs
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 19 Şubat AK Parti Grubunda “Haddinizi bileceksiniz” çıkışından birkaç saat sonra polis tarafından gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aras hakkında zaten 13 Şubat’taki TÜSİAD Genel Kurulundaki konuşması nedeniyle açılmış bir soruşturma vardı. Başsavcılık Erdoğan’ın konuşmasını takiben -sorsanız Erdoğan’dan bağımsız bir değerlendirmeyle-
Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın 4 Şubat Ankara ziyareti Türkiye’nin Suriye’yle ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı. Türkiye Suriye’nin hem alt yapı hem üstyapısının yeniden inşasında etkili olacağa benziyor. Şara’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ortak basın açıklamasında “Stratejik işbirliği” talep ederken idareden güvenliğe, ulaştırmadan sanayiye geniş işbirliği talep ettiği açık; sadece inşaat projeleri gözlüğüyle bakmak yanıltıcı olabilir. Bu
Dört yıllık bir aradan sonra ABD Başkanı Trump’ın ikinci dönemine girildi. Trump’ın ABD için Altın Çağ başlıyor sözleri çarpıcı. Aynı gün Fransa’da Le Figaro gazetesinin başmakalesinin “Batı’nın sonu” başlığı da anlamlıydı. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreği büyük sarsıntılarla geride kaldı. İkinci çeyreğine Yeni Dünya’ya bakarak, birçok soruya yanıt arayarak giriyoruz. “Dünya Batı’yı nasıl yarattı?” Bugünlerde
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, 24 Ocak’ta Ankara’ya gelerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşecek. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan bilgilendirmeye göre Fidan ve Kallas’ın yapacağı görüşmelerde Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeniden canlandırılması, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin başlatılması ve vize serbestisi sürecinin hızlandırılması konularının ele alınması, ayrıca “göç