Türkiye-ABD ilişkileri şimdiye kadar hiç olmadığı kadar gergin. Taraflar, her ne kadar ilişkilerdeki ciddi sorunları ön plana çıkarmamaya özen gösterseler de eskilerin deyimiyle “mızrak çuvala sığmıyor”. Buna, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 18 Ocak’ta Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma toplantısı için muhatabı Antony Blinken ile ilk kez Washington’da yaptığı görüşmede de tanık olduk. Zira, Joe Biden’ın Başkanlığı devralmasından
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 23 Ekim’de 10 batılı büyükelçiyi istenmeyen kişi (persona non grata) sayarak sınır dışı etmek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini söylemesinin ciddi sonuçları olacağı görülüyor.Bunu anlamak için ne diplomasi ne de ekonomi dehası olmak gerekiyor. Erdoğan’ın Osman Kavala’nın serbest bırakılması için ortak açıklama yayınlayan ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan on batılı ülke büyükelçisinin istenmeyen kişi ilan edilip Türkiye’den gönderilmesi için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini söyledi. Erdoğan, büyükelçilerin Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istemesini Türkiye’nin iç işlerine müdahale sayan Erdoğan “Burası Türkiye, kabile devleti değil” dedi. Erdoğan’ın istenmeyen kişi ilan edilmesini istediği büyükelçiler listesinde ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç,
ABD Başkanı Joe Biden’ın 10-16 Haziran’daki Avrupa turunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan başka iki ülke lideriyle daha ikili görüşmesi olduğu açıklandı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, bunlar İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. Ve bir de NATO zirvesiyle ABD-Avrupa Birliği zirvesi var; onlar ikili değil, kurumsal, malum. Yani Biden’ın seçilmesi ardından denizaşırı
ABD Başkanı Joe Biden’ın “Ermeni Soykırımı” demesiyle Türkiye’de esen 24 Nisan fırtınası çabuk dindi. ABD Başkanlarının “S” sözcüğünü kullanmaması, yıllardır Türk dış politikasının birkaç temel amacından biri olmuştu. Biden’ın İngilizce “genocide – soykırım” deyip durumu ABD mahkemelerince yasallık kazandırması halinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın buna sert tepki vereceği söyleniyordu. Bu durumda daha önce Süleyman Demirel’in yaptığı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hem sözcüsü hem de Güvenlik ve Dış Politikalar Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın 8 Mart’ta Bloomberg ekonomi kanalında yayınlanan mülakatı dış politikada revizyon işaretleri verdi. Bu revizyonun Joe Biden döneminde ABD ile ilişkileri yeni bir raya oturtma odaklı olduğu anlaşılıyor. Kalın’ın S-400 füzelerinden Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerin düzeltilmesine dek söylediklerini bu çerçevede değerlendirmek mümkün.Kalın’ın söylediklerinde
Hemen söyleyelim. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın asıl derdi telefon değil. Donald Trump günlerinde olduğu gibi Beyaz Saray’da ağırlanıp, arada hiç sorun yokmuş gibi “Dostum Biden” demeçleri vermek. ABD Başkanı Joe Biden ile, tıpkı Trump ile olduğu gibi pazarlık usulü sorunları çözmese de zamana yaymak. Ama daha telefon dahi gelmedi. Halihazırda Cumhurbaşkanlığı makam katında hiç umursanmıyormuş edasıyla
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “uzaya bakın” çıkışıyla artan işsizlik ve pahalılık yerine “astronota ne diyeceğimizi” tartıştığımız 11 Şubat günü Atina’da Doğu Akdeniz’de işbirliği adı altında bir toplantı yapıldı. Yunanistan’ın ev sahipliğinde “Philia Forum”, yani “Dostluk Forumu” adı verilen forum, Doğu Akdeniz’de Türkiye katılmasa da pekâlâ siyasi ve ekonomik işbirliğine gidilebileceğini göstermeyi amaçlıyordu. Gerçi Yunanistan Başbakanı
Bu yazıyı yazmaya koyulduğum 22 Haziran öğle saatlerinde Halkbank hisseleri haftaya yüzde 6,5 yükselerek başlamış görünüyordu. Aslında sabah saatlerinde İstanbul Borsasının açılmasından sonra bir ara yüzde 8,5’u görmüştü. İşi gereği piyasaları dakika dakika takip eden bir arkadaşım, “Bir banka için önemli artış” dedi, “8,5’u görünce kâr satışları geldi, düşüş sayılmaz.” Oysa hafta kapanmadan önce ABD
Uluslararası ajanslar ABD’de görülen Halkbank davasında savcıların, bundan böyle Halkbank avukatlarının duruşmalara katılmayacağı her gün için 1 milyon dolar ceza kesilmesini talep ettiklerini 21 Ocak’ta duyurdular. Aynı gün ABD Başkanı Donald Trump, Davos Dünya ekonomik Forumunda, ABD’nin “açık arayla evrenin en büyük gücü” olduğunu iddia ediyordu; dünyanın değil, kibrinin boyutlarını anlatabilmek adına dikkatinizi çekmek isterim,