Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye’nin 50 yılı aşkın süredir yürürlükte olan Kerkük–Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı Anlaşmalarını 20 Temmuz 2025’te Resmî Gazetede yayımlanan kararıyla 27 Temmuz 2026 itibarıyla sonlandırdı. Bu karar Irak hükümetinin 17 Temmuz’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminde üretilen (IKYB) bütün petrolün, devlet petrol şirketi SOMO’ya devri kararıyla birleşince, Ortadoğu’nun enerji diplomasisinde çok katmanlı bir
PKK’nın silah bırakıp siyasete dönmesi projesini MHP lideri Devlet Bahçeli yapmıştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da Meclis’te oluşturulmayı bekleyen Komisyonun ilk görüşmelerini 21 Temmuz’da Bahçeli’yle yaptılar. Bu görüşmelerin öncesinde PKK yöneticilerinden Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da rahat çalışma koşulları sağlanmadan “kimsenin kendilerinden silah bırakmayı beklememesini” istedi. Bir koşul daha var.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan PKK’nın silah bırakma ve kendisini fesih Kongresini toplanmasının an meselesi olduğunu açıkladı. Bu açıklamadan yarım saat sonra PKK’dan Kongreyi 5-7 Mayıs tarihlerinde topladıkları açıklaması geldi. (*) MHP lideri Devlet Bahçeli’nin talebiyle PKK Kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine toplanan Kongrenin kararı daha sonra açıklanacaktı. Ankara’da konuşulanlara göre, karar metni zaten
Ortadoğu’nun enerji haritası Türkiye’yi devre dışı bırakabilecek Irak-Suriye petrol boru hattı projesiyle değişebilir. Irak’ın 2003’ten bu yana pasif bekleyen Kerkük–Baniyas petrol boru hattını tekrar canlandırma kararı, yalnızca bir altyapı yatırımı değil; bölgedeki güç dengelerini sarsacak stratejik bir hamle anlamına geliyor. Türkiye, bu koridorun devreye alınması halinde hem transit gelirlerini hem de bölgedeki “enerji dağıtım merkezi”
DEM Parti, tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeleri yürüten İmralı heyeti 16-17 Şubat’ta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) ziyaret edeceğini duyurdu. DEM Parti’den yapılan açıklamaya göre, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in yer aldığı heyet, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Dış İlişkiler Komisyonu üyeleriyle birlikte önce Erbil’de Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani,
Amerikan Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, Suriye’yi ziyaret ederek bölgedeki ABD askerleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) liderleriyle bir araya geldi. Ziyarette SDG lideri Mazlum Kobani ile görüşen Kurilla’ya, Birleşik Ortak Görev Gücü Doğal Kararlılık Harekatı (CJTF-OIR) Komutanı Tümgeneral Kevin Leahy ve Birleşik Özel Operasyonlar Ortak Görev Gücü-Levant (CSOJTF-L) Komutanı Tuğgeneral Michael
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 10 Kasım’da yaptığı iki konuşmayla Türkiye’nin “önümüzdeki dönemde” başlatacağı önemli bir siyasi-askeri operasyonun haberini verdi. Bu konuşmalardan biri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86’ıncı yılı dolayısıyla yaptığı konuşmaydı. Diğeri de diğeri de kendi döneminde Beştepe’ye taşıyana dek bütün cumhurbaşkanlarının makamı olan Çankaya Köşkünde başkanlık ettiği Kabine Toplantısı ardından yaptığı konuşma.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah el Sisi’nin Türkiye ziyareti Türkiye’nin Arap Baharıyla neredeyse köprüleri attığı Arap yönetimleriyle yeniden ilişki kurması bakımından önemli ve aynı zamanda AK Parti dış politikasındaki keskin dönüşlerin son örneği. Bugün Sisi’yi ağırlayacak olan Erdoğan, geçtiğimiz Şubat ayında Sisi’yi ziyaret ederek kendisine 2022’de Katar Emiri barıştırana kadar “darbeci” ve “katil” dediği Sisi’yi ziyarete
Türkiye ve Irak 15 Ağustos’ta “Terörle Mücadele Mutabakat Zaptı” imzaladı. Tam da PKK militanlarının Irak topraklarından gelerek Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye başlamalarının 40’ıncı yıldönümünde, simgesel yönü ağır imzaları Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin attı. Ama hükümetin yıllardır üzerinde çalıştığı bu anlaşma kamuoyuna Irak’a vize serbestisi yönüyle yansıdı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesinden dönerken uçaktakilere “Suriye ile barış istiyoruz” demiş. Suriye ile savaşta mıydık? Hem evet hem hayır. Hayır, çünkü ordularımız karşı karşıya gelmedi, savaş ilanı yok. Evet, çünkü 2011’de Suriye’de iç savaşın patlamasıyla birlikte -o zaman başbakan, sonra- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın zamana dek hedefi Beşar Esad rejimini devirmek oldu. Bu amaçla