Fatih Ceylan (*) Hasan Göğüş (*) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Ocak’taki Arnavutluk seyahatinden dönüşünde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğine dair yaklaşımları “gerçekçi bulmadığını söyledi. Bu ifadeyi Kırım’ın ilhakını “Rusya Ukrayna’ya çöktü” diyerek tanımlamasıyla aynı yanıt içinde kullandı. Rusya’nın işgale kalkışması için “dünyadaki durumu ve kendi durumunu gözden geçirmesi gerekir” dedi. Bununla Türkiye’nin Ukrayna konusunda NATO kararlarıyla
Sanki Kazakistan’da serbest seçimle hükümet değişikliği mümkünmüş gibi bütün bölge liderleri “darbe savuşturuldu” demeçleri patlatmaya başladı birbiri ardına. Oysa Kazakistan’da 2 Ocak’ta başlayıp 5-6 Ocak’ta zirveye ulaşan olayları planlı bir ayaklanma dahi saymak mümkün görünmüyor. Belli bir liderliğin bulunmadığı, biriken bardağın otogaz fiyatlarına zam ile gelen son damlayla taştığı bir öfke patlaması. Öfkenin asıl nedeni,
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin Yunanistan ile karasuları genişliği ve adaların silahsızlık statüsünün ihlali konusundaki anlaşmazlıkların sürdüğünü belirterek Atina’nın silahlanma harcamalarını ve güvenlik politikasını sert bir dille eleştirdi. Akar “Biz NATO içinde Yunanistan ile müttefikiz. Yunanistan NATO içinde çeşitli ülkelerle ittifak anlaşmaları yapıyor, mutabakat muhtırası imzalıyor. NATO varken bunlar niye? Silahlanma var bunlar kime
Tacan İldem (*) Fatih Ceylan (*) Uluslararası planda özellikle üç büyük güç (ABD-Çin-Rusya) arasındaki stratejik rekabetin hızla derinleştiği bir aşamada başta Avrupa Birliği (AB) odaklı olmak üzere stratejik otonomi kavramının ön plana geçtiği gözlendi. AB’nin 2022 Mart’ında ‘Stratejik Pusula’ belgesini kabul etmesinin beklenmesi bu kavramla ilgili analiz ve görüşlerin sayısında ciddi artışa neden oldu.Başta güvenlik
Bitirmekte olduğumuz 2021 yılı Türkiye-ABD ilişkileri açısından çukur ve tümseklerle dolu bir yolda araç kullanmak gibiydi. Yılın başından bu yana neler olduğunu hatırlayacak olursak, şu an neler olduğunu ve önümüzdeki 2022 yılında Türkiye-ABD ilişkilerinde neler olabileceğini de daha iyi okumak mümkün olacak. 2021’de neler oldu? – ABD Başkanı Joe Biden 24 Nisan’ı Ermeni soykırımı anma
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından ilk yurtdışı seyahatini, daha üzerinden bir ay geçmeden 9 Ağustos’ta Rusya’ya yaptı. Sen Petersburg’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüler. Bundan iki hafta sonra da daha beş hafta önce kendi içinde birbirine düşmüş Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye topraklarına ilk askeri harekâtı Cerablus’tan başlatarak bir gövde
Aralarında YetkinReport’un da bulunduğu gazetecilere konuşan bir ABD’li yetkili, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’nin 40 yeni F-16 savaş uçağı ve 80 güncelleme takımı satın alma talebiyle ilgili müzakerelerin önümüzdeki ay, Aralık ayında Ankara’da başlayacağını söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, F-16 görüşmeleri F-35 görüşmelerinden tamamen ayrı ele alındığını, çünkü Türkiye’nin F-35’e dönüş kapısı artık kapandığını ve görüşmelerin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’la 31 Ekim Roma görüşmesinin anlamı ve sonuçlarına gelmeden önce iki haberi paylaşmamız gerekiyor, manzarayı daha geniş açıdan görebilmemiz açısından.Birincisi, Biden’la görüşmenin bugün İngiltere’nin Glasgow şehrinde başlayan İklim Zirvesi çerçevesinde yapılacağı duyurulmuştu. Hatta bunu söyleyen de Azerbaycan dönüşünde Erdoğan olmuştu. Oysa Erdoğan’ın İklim Zirvesine katılmayacağı, Glasgow’a gitmeyeceği 30 Ekim’de
Türkiye’nin ABD’ye 40 yeni F-16 uçağı ve 80 güncelleştirme takımı almak için başvurduğu açıklandı. ABD, Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma füzesi aldığı için ABD tarafından F-35 programından çıkarılmış, parasını ödediği uçaklara el konulmuş ve yaptırımlara maruz kalmış durumdayken yapılan bu talep ilgilenenleri şaşırttı. Oysa Türkiye’nin ABD’den mevcut koşullarda yeni F-16 alımı için başvurması hem ABD