Devletin tepesinde oynanan oyunun sonu, epeydir beklendiği gibi oldu. Hukuka aykırı ve hükümsüz bir dizi işlem ve karardan sonra, başkan vekillerinden Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclis’nin (TBMM) 30 Ocak 2024 günlü birleşiminde, ilgili tezkere okunarak, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Can Atalay Dosyası: Olaylar ve sorumlular
Milli Savunma Bakanlığının açıkladığı üzere 9 askerin şehit olduğu 4 askerin yaralandığı 12 Ocak saldırısı PKK’nın üç hafta arayla aynı yere ikinci saldırısıdır. Irak’ın Kuzeyinde 2022’den bu yana PKK’yla mücadele çerçevesinde süren Pençe-Kilit harekâtına yönelik bir önceki saldırının tarihi 22 Aralık 2023’tür; 12 askerin şehit olduğu açıklanmıştır. PKK’yla bu yıl 40 yılı bulan mücadelede tekrarlanmaktan
2023 yılında İsveç’in NATO üyeliği ve ABD’den satın alınacak F-16 savaş uçakları nedeniyle neredeyse dibe vurma noktasına gelen Türk-Amerikan ilişkilerinde son bir aydır belirli bir hareketlilik yaşanıyor. İki ülkenin Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ile Antony Blinken 18, 21 ve 27 Aralık tarihlerinde üç kez telefonla görüştüler. Türkiye’nin burnunun dibine kadar geldiği halde Ankara’ya uğramaktan kaçınan
Tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesi talebi ile başlayan yasal süreç Türkiye yüksek yargısı içinde akut bir krize dönüştü. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tahliye talebini reddederek AYM’yi ağır ithamlarla eleştirdi, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi başvurusunda bulundu. Mayıs Ayında TİP Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın yasama dokunulmazlığı çerçevesinde
PKK’nın Millî Savunma Bakanlığı (MSB) açıklamasıyla 12 askeri şehit ettiği kanlı Irak, Hakurk saldırısı yaşanan acının yanı sıra üç açıdan daha Ankara’daki gerilimi artırdı. Bunlardan biri, yarın, 26 Aralık’ta TBMM Dışişleri Komisyonunda görüşülmesi beklenen İsveç’in NATO üyeliği oylaması. Biri, CHP’nin TBMM’de terör saldırısını kınama bildirisine imza atmamasıyla yaşanan tartışma. Biri de saldırıya uğrayan askerlerin görev
TBMM Dışişleri Komisyonu, İsveç’in NATO üyeliği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Meclis’e gönderilen kanun teklifini yeniden gündemine aldı. TBMM Dışişleri Komisyonu 22 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 26 Aralık’ta yapılacak Komisyon toplantısının gündemine “NATO’ya İsveç Krallığının Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’ni” de aldığını duyurdu. Toplantıda, uluslararası anlaşmaların uygun bulunmasına dair 10
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan özel mülakatının yankıları devam ediyor. Yorumcuların kimi Erkan’ın ev kiralarından şikayetle annesinin yanına taşındığını, tüketici fiyatlarını apartman görevlisi “Sadık Abi”den aldığını söylemesini sempatik bulurken hem iktisatçılar hem siyasetçilerden sert tepkiler gelmeye başladı. DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın Erkan’a “Merkez Bankası başkanları ne yapmamalı” başlığı altında sıraladığı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan TBMM’ye 2024’ün de zor geçeceğini söylemişti. Türk dış politikasındaki mevcut sorunlara İran da eklenmiş olabilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 11 Kasım’da Riyad’daki İslam ülkeleri ortak zirvesi dönüşünde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 28 Kasım’da Türkiye’ye geleceğini, Gazze Krizi üzerine birlikte nelerin yapılabileceğini konuşacaklarını söylemişti. Ancak 28 Kasım’da Reisi gelmedi. Gelmeyişi üzerine ne Tahran
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendi icraatlarından, kendi getirdiği kurallardan vazgeçme serisine devam ediyor. İlk akla gelenleri bir çırpıda sayalım. Son yargı kriziyle yeniden tartışmaya açılan Anayasa’nın 90’ıncı Maddesine göre AİHM kararlarının üstünlüğü. Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çıkılması. Değiştirilmesi tartışmaya açılan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin taşıyıcı sütunlarından yüzde 50+1 eşiği.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının Can Atalay’a tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesinin “yetkisini aştığı” değerlendirmesini 7 Kasım’da davaya bakan Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdiği haberi AYM’nin bir kararına daha uyulmayacağını göstermekle kalmamıştı. Aynı zamanda yargı bünyesindeki fay hatlarındaki enerji birikiminin tehlikeli boyutlara geldiğini göstermişti. Ancak kimse işin Yargıtay’ın AYM’nin Atalay’ın tahliyesini isteyen 9 üyesi hakkında suç duyurusunda