Sayıştay raporları okunup medyaya yansıdıkça ortaya çıkan yolsuzluk, usulsüzlük ve kamu kaynaklarının israfı izleri akla üç ihtimal getiriyor. 1- Sayıştay yazar, TBMM ya da savcılar soruşturmaz ve bu dosyalar zamanı gelince kullanılmak üzere bir kenarda arşivlenir. 2- Sayıştay yetkileri “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla daha da kısıtlanır, toz-toprak halının altına süpürülmeye -istisnalar dışında- devam
Bazen bir fotoğraf bin kelimeden çok şey anlatır. Bunu bir süre önce denemiştik. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimi öncesinde, 27 Nisan’da Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde çekilip basına verilen bir fotoğraftan, Erdoğan’ın seçilmesi halinde kabinesinde kimlere yer verip vermeyeceğine dair işaretler bulunduğunu yazmıştım. Bu görüşme, Putin’in 29 Temmuz’da Erdoğan’la yüz yüze
Recep Tayyip Erdoğan, 2017’de değişen Anayasaya göre 24 Haziran 2018’de yeniden Cumhurbaşkanı seçilerek tüm yürütme yetkilerini tek başına elinde topladı. Hazine ve Maliye bakanlıklarını birleştirerek başına damadı Berat Albayrak’ı getirdi. İlaveten uyumsuz bulduğu Merkez Bankası başkanlarını değiştirmeye başladı. O günden beri ekonomi gittikçe kötüleşiyor. Halka ve göreve ihanet 2019’da Murat Çetinkaya’yı, 2020’de Murat Uysal’ı, 2021’de
Bağımsızlık savaşını kazanmış Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğunun devamı olarak tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması 24 Temmuz 2023’te 100 yaşına bastı. Üç ay sonra, 29 Ekim’de yönetim şekli Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet olarak ilan edilecekti; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını üç ay sonra kutlayacağız. Lozan Antlaşması, uluslararası planda Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olarak kabul edilir ama daha imzalandığı günden
TBMM Genel Kurulu 15 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talep ettiği 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin liralık ek bütçeyi AK Parti ve MHP oylarıyla kabul ettikten sonra 1 Ekim’e dek tatile girdi. Ek Bütçe ve Torba Yasanın yürürlüğe girmesi ardından 15 Temmuz tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle benzin, mazot ve otogaza rekor
Milletvekili seçimlerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çatısı altında girerek TBMM’de 20 sandalye kazanan Saadet Partisi ve Gelecek Partisi parlamentoda ortak bir grup kurma konusunda anlaşmaya vardı. Karar, 6 Temmuz’da SP lideri Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu tarafından Ankara’da düzenlenen ortak bir basın toplantısıyla duyuruldu. Toplantıda söz alan Davutoğlu, seçimlerin ardından muhalefet partilerinin
Yeni Meclis’te 14 Haziran itibaren Erdoğan kabinesine paralel bir ikinci kabinenin, gölge kabinenin kuruluşuna tanık olduk. Ama bu gölge kabineyi kuran 28 Mayıs seçim yenilgisinin sarsıntısını aşmakla meşgul ana muhalefet CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu değil, o da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oldu. Dünyada iktidar tarafından kurulan ilk gölge kabine. Gölge kabine Batı demokrasilerinde yazılı olmayan uygulamalardan
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28’inci dönemi bugün açılıyor. CHP’nin zaten hasar görmüş TBMM Grubunun başında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bulunmuyor. Keza Millet İttifakı içindeki stratejik ortağı İYİ Parti lideri Meral Akşener de grubunun başında olamayacak. İYİ Parti 2018’deki milletvekili sayısında kaldı. CHP’nin net milletvekili sayısındaysa düşüş var. Zaten Kılıçdaroğlu CHP listesinden seçime giren DEVA, Gelecek,