Yabancı sermaye dendiğinde çoğumuzun aklına sadece yurtdışından para akışı, teknoloji transferi veya yabancıların kendi çıkarlarına uygun yatırımları geliyor. Genelde olumlu bir çağrışım yapsa da, mesele bundan çok daha derin ve karmaşıktır. Yabancı sermaye her zaman kalkınma ve refah getirmez; bazen mevcut kaynakları tüketir, kısa vadeli kâr peşinde koşar. Sol çevreler uzun yıllar yabancı sermayeyi emperyalizmin
1950’de Cumhuriyetin ilk çok partili seçiminde iktidara geldiğindeki hedeflerinden biriydi Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapmak. “Her mahalleden bir milyoner” çıkacak, ABD’nin yaşadığı zenginliklere Rusya’daki -o zamanki- komünist rejimle mücadelesine katılarak biz de erişecektik. Tıpkı şimdi Donald Trump’ın Meksika Körfezinin adını Amerika Körfezi ilan etmesi gibi Türkiye’deki turistik lokantalarda kırk yıllık Rus salatasının ismi silinip Amerikan salatası
Dört yıllık bir aradan sonra ABD Başkanı Trump’ın ikinci dönemine girildi. Trump’ın ABD için Altın Çağ başlıyor sözleri çarpıcı. Aynı gün Fransa’da Le Figaro gazetesinin başmakalesinin “Batı’nın sonu” başlığı da anlamlıydı. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreği büyük sarsıntılarla geride kaldı. İkinci çeyreğine Yeni Dünya’ya bakarak, birçok soruya yanıt arayarak giriyoruz. “Dünya Batı’yı nasıl yarattı?” Bugünlerde
Tüm tahminleri alt üst etti, suikast girişiminden, onlarca mahkeme iddianamesi ve mahkumiyetinden sıyrılarak 20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki tahtına oturdu “Sultan Trump.” Açıkladığı ilk başkanlık kararları kimseyi şaşırtmadı ama geleceğe dönük kaygıları ve belirsizlikleri artırdı. Trump’ın beni en çok etkileyen beyanı ise, Grönland’ın satılması, Kanada’nın 52. eyalet olarak katılması ve Panama Kanalı’nın devredilmesi gibi uluslararası hukuk
Her ne olursa olsun, ezici çoğunluğumuz gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan her zaman gurur duydum, duyuyorum. Ülke içinde daha iyiye ulaşmayı amaçlayan yapıcı eleştirilere rağmen, yurtdışında ülkemizi daima yüceltmeye çalıştım. Diplomatik sahalarda, iş dünyasında, medyada ve toplumsal hayatta Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmenin onurunu taşıdım. Ancak, bu gurur duygusu, uluslararası arenada, özellikle Batı’da, ülkemizin
İneği sürekli sağarsan yeterince ve kaliteli süt alman zorlaşır. Bir süre sonra inek rahatsızlanır, hiç süt veremez hale gelir. Vergi de de öyle. Halktan, işletmelerden, kurumlardan güçlerinin ötesinde vergi almak, onların mali yükünü artırarak ekonomik istikrarsızlığa, adaletsizliğe yol açabilir. Aşırı vergi yükü, özellikle dar gelirli kesimler ve zor durumdaki şirketler için sürdürülemez hale gelir. Bu
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan bir dönüm noktasında bulunuyor. Suriye ve Lübnan’daki krizler, bölgenin ne kadar kırılgan olduğunu acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Ancak bu derin krizin içinde, bölgeyi baştan inşa etme fırsatı yatıyor. Ve hiçbir ülke bunu tek başına üstlenemez; sadece Suriye’de yeniden
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye’yi muaf tutacağını açıkladı. Bakanlıkça ABD ile yürütülen görüşmeler ardından Bloomberg’e konuşan Bayraktar Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini söyledi. ABD yönetimi Kasım ayında Ukrayna savaşı sebebiyle Rus Gazprombank’a uyguladığı yaptırımları genişlettiğini duyurdu. Bu karar Rusya’dan doğalgaz alan ve ödemelerini
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Türkiye, Türkiye’den büyüktür” dedirten Suriye gündeminde kaynayıp gitmemesi gereken iki endişe kaynağından söz edeceğim. Birincisi, Abdi Ipekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın Akit TV’ye çıkartılarak cinayetini haklı göstermeye çalışması, terörizmi övmesi ve gazeteci Sedat Ergin’i açıkça hedef göstermesi karşısında ne yargı ne de RTÜK’ün harekete geçmiş olmasıdır. Kendini Mesih ilan ederek deli numarasıyla ağzına
Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Aleksei V. Erkhov, Batı yaptırımlarının Rus-Türk ticari ilişkilerini olumsuz etkilediğini ve yıl sonunda Türk-Rus ticaret hacminin düşmesinin beklendiğini bildirdi. Ekonomi Gazetesi’nden Maruf Buzcugil’e konuşan Erkhov, banka transferlerinin büyük ölçüde bloke edildiğine dikkat çekti. Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal harekatının ardından sürdürülen yaptırımlarının uluslararası ticareti olumsuz etkilediğini, ticari zincirlerin kesildiğini ve tedarik sistemlerinin