Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu haritanın üzerine bölgedeki sıcak siyasi gelişmelerin, Irak ve Türkiye arasındaki Kalkınma Yolu Projesinin küresel ticaret bakımından da şansını nasıl arttıracağını anlatıyor. Kalkınma Yolu Projesi Irak’ın Basra Körfezindeki, Fav Limanını demiryolu ve kara yolu ile Türkiye’ye, oradan da son durak Londra olmak üzere Avrupa pazarlarına bağlamayı amaçlayan 20 milyar dolarlık
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G7 toplantıları için İtalya’da, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler NATO toplantıları için Belçika’da. Bir de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 15-16 Haziran’da İsviçre’de toplanacak Ukrayna Barış Zirvesi katılımı var bu temaslara eklememiz gereken. Ukrayna toplantısı eğer gerçekten ateşkes ve barış amaçlı olsaydı, Rusya’nın da bir şekilde muhatap alınması gerekirdi. Oysa daha çok Ukrayna’ya
İklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız, daha vahimini de bu yaz yaşayacağımız söylenen hava sıcaklıklarından bahsetmiyorum sadece. Hem ülke içinde hem de küresel düzlemde oldukça sıcak bir yaz gündemi bekliyor bizi. Sıcak yaz, AYM kararı Anayasa mahkemesinin son gecikmiş kararları tesadüf olamaz. Malum, Anayasa’nın 153/2. maddesinde Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği açıkça düzenleniyor. İptal edilenlerin yerine
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar 28 Nisan’da İngiliz Financial Times gazetesine ABD enerji devi Exxon Mobil ile 1,1 milyar dolar tutarında 2,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımı için görüşmelerin sürdüğünü açıklamıştı. Bakan, Türkiye’nin “tek bir tedarikçiye” bağlı kalmamak için kaynaklarını çeşitlendirme gereğinden söz ediyordu; kast ettiği Rusya idi. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Vedant
Türkiye, Soğuk Savaş sonrası Rusya ve Avrupa’nın karşılıklı silah kontrolünü sağlamak için 1990 yılında imzalanan “Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Anlaşması’nı” uygulamayı askıya aldı. 5 Nisan’da Resmi Gazetede yayımlanan kararda anlaşmanın 8 Nisan 2024 tarihinden itibaren uygulanmasının durdurulmasına karar verildiği belirtildi. Kararda, “19/11/1990 tarihinde Paris’te imzalanan ve 1/7/1992 tarihli 92/3250 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8 Mart’ta Vaşington’da ABD’li karşıtı Antony Blinken ile görüşmesi ve diğer temaları ardından düzenlediği basın toplantısında “Pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkânı var” dedi. Türkiye-ABD ilişkileri “mazisi olan” bir ilişkiydi, “Geçmişte pek çok krizler” yaşamıştı ve o “krizleri yönetme” konusunda da iki ülke arasında bir “hafıza
Papa Francis, Ukrayna’nın muhtemel bir yenilgiyle karşı karşıya olduğunu ileri sürerek, daha büyük bir yıkımı önlemek için Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin “Beyaz bayrağı çekecek cesareti” gösterip savaşı bitirmek için Rusya’yla masaya oturması gerektiğini söyledi. 10 Mart’ta İsviçre radyosu RSI’ya konuşan Papa Françis, bu konuda aracı olmaya hazır olduğunu söyleyen Türkiye gibi ülkeler bulunduğunu, “işler daha
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin 8 Mart’ta İstanbul’da düzenlediği ortak basın toplantı önemliydi. Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya görüşmelerinin yeniden başlaması çağrısını yinelemesi yeni değildi ama zamanlama bakımından önemliydi. O gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Vaşington’da ABD’li karşıtı Antony Blinken ile görüşmelerinde Rusya’nın Ukrayna savaşı ve Karadeniz güvenliği de gündemdeydi ve MİT Başkanı İbrahim Kalın








