Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-Yunanistan 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı için Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaretin üzerinden dört gün geçti. Her iki ülkede de ziyaretin sonuçları tartışılmaya devam ediyor. Atina’da aşırı sağcı partileri bir kenara bırakırsak, ziyareti pek fazla eleştiren yok. Ana muhalefet Syriza ile Pasok, Türkiye ile yeniden diyaloğa girilmesine itiraz etmiyor ancak ne olup
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 yıl aranın ardından ilk kez Yunanistan’ın başkenti Atina’ya ziyarette bulundu. Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Başbakan Kiryakos Miçotakis ile görüşen Erdoğan görüşmelerin ardından Türkiye ve Yunanistan arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 5. Toplantısına başkanlık etti. Uluslararası basında da geniş yer bulan toplantıların ardından Yunanistan ve Türkiye arasında 15 farklı anlaşma
İsrail ve Hamas arasında Gazze’de 4 gün sürecek bir ateşkes, rehine takası ve insani yardım ulaştırılması anlaşması 22 Kasım’ın ilk saatlerinde ilan edildi. Böylece 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırıp çoğu sivil 1200 kişiyi öldürmesiyle başlayan ve İsrail’in o tarihten bu yana Gazze’ye ateş yağdırıp çoğu sivil 13 bin kişiyi öldürmesiyle 45 gündür devam eden krize
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya “Duvarı geçilmez hale getiriyoruz” diyor, “Göreve geldiğimizden bu yana 88 bin 854 kişinin Suriye sınırından geçişini önledik. Mahkeme kararıyla dinlediğimiz kaçakçıların ses kayıtları var elimizde; bu süre içinde 15 defa deneyip geçememekten yakınan var.” Akşamın ilerleyen saatlerindeki görüşmemizde Yerlikaya bir yandan Gazze’ye insani yardıma nezaret etmek için (Kızılay Genel Müdürü İbrahim
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Eylül’de New York’ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile de görüştü. Görüşmede 5 Eylül’de Ankara’da buluşan Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ve Yorgo Gerapetritis’in çizdiği “olumlu gündemden” Akdeniz’de göç ve doğal afetlerle ortak mücadeleden söz edildi, Kasım ayında bir Güven Artıcı Önlemler toplantısından ve 7 Aralık’ta Selanik’te Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Toplantısı gündeme
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için Nev York’a yola çıkarken Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle yolları ayırma ihtimalinden söz etmesine AB saflarından “Gitme kal, istediğini verelim” diyen olmadı şimdiye kadar. BM çalışmaları sırasında yapılacak ikili görüşmelerde AB liderlerinin Erdoğan’a “Türkiye’siz olmaz” mesajı vereceği beklentisi var belki de Cumhurbaşkanımız ve yakın çevresinde. Erdoğan’ın ikili görüşme programında
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Yunanistan Dışişlari Bakanı Yorgos Yerapetritis ile 5 Eylül’de Ankara’da bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından basin açıklaması yapan bakanlar, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde “olumlu döneme girildiği” vurgusunu paylaştılar ve toplantıda önümüzdeki dönemde ilişkilerin geliştirilmesi için belirlenen yol haritasının konuşulduğunu belirttiler. İlk olarak konudan hakan Fidan, “Yunanistan ile ilişkilerimizde yeni ve olumlu bir
Kıbrıs’ta yeni bir çözüm süreci ihtimalini ortaya çıkaran gelişmeler sadece ABD Senatörünün geçen hafta -ilk defa- doğrudan KKTC’nin Ercan Havalimanına inmesi, daha doğrusu bunun kamuoyouna açık yapılması değil elbette. O konuya geleceğiz ama önce bir manzaraya bakalım. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 55 bin can kaybı yanı sıra Türkiye’deki ekonomik krizi derinleştirici etkisi, buna rağmen
Bu sene bahar geç başladı yaz hiç gelmeyecek diye endişelenirken havalar öyle bir ısındı ki son bir haftadır yanıp kavruluyoruz. Sadece bizler değil, Türkiye’de ve Yunanistan’da ormanlar yanıyor. Türkiye 6 Şubat’ta tarihinin en büyük deprem felaketini yaşamıştı. Şimdi de Yunanistan tarihinin en büyük orman yangınları ile boğuşuyor. Rodos’taki yangınlar bir haftadır kontrol altına alınamadı.140 bin
Bağımsızlık savaşını kazanmış Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğunun devamı olarak tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması 24 Temmuz 2023’te 100 yaşına bastı. Üç ay sonra, 29 Ekim’de yönetim şekli Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet olarak ilan edilecekti; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını üç ay sonra kutlayacağız. Lozan Antlaşması, uluslararası planda Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olarak kabul edilir ama daha imzalandığı günden