Gazeteci-Yazar
Gerçekten inanılacak gibi değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dikkatleri yaşanan ağır ekonomik krizden karşısındaki muhalif koalisyonun iç çelişkilerine dağıtmayı başardı. Muhalefete vurmak için fazla çaba da harcamıyor: Altılı Masanın hem HDP ile hem de kendi içinde yaşadığı gerilim Erdoğan’a istediğinden de fazla malzeme veriyor. Bunun son örneğine Pazar günü akşamüzeri tanık olduk. Yıllarca MHP’de siyaset yaptıktan
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı aday olursa yüzde 58 ile kazanacağı iddiası Meclis’in muhalif mahfillerini meşgul eden konular arasında. Bu iddiayı dillendirenlere göre Altılı Masa, Kılıçdaroğlu’nu aday gösterirse, örneğin HDP desteğine de ihtiyaç olmadan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilebilecek. İddia araştırma şirketi KONDA’ya dayandırılıyor. KONDA yöneticisi Bekir Ağırdır’a sordum “Düzenli anket yapıyor, bütün
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’yi Bilkent’teki evinde ziyaret edeceği bir gün önceden, 1 Şubat’ta duyuruldu. İki iktidar ortağı son olarak 29 Aralık 2022’de Bahçeli elinde 99 beyaz gül demetiyle Beştepe’ye gittiğinde görüşmüşlerdi. Erdoğan’ın da Bahçeli’nin doğum gününü Üç Hilal şekerlemeli doğum günü pastasıyla kutlamasının ertesi günü, 30 Ocak’ta AK Parti-MHP Cumhur İttifakının seçim
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yu ziyaretinden sonra dar bir grup gazeteciyle birlikte görüştüğümüz Portekiz Dışişleri Bakanı João Gomez Cravinho’ya şunu sordum: Türkiye, birlikte başvurdukları halde İsveç’i tutup sadece Finlandiya’nın NATO başvurusunu onaylarsa Portekiz bunu nasıl karşılar? Soru anlamlı, çünkü NATO’da kararlar oy birliğiyle alınıyor ve Portekiz NATO’nun Türkiye’den de eski üyesi. Diğer taraftan özellikle ABD ve
Kendilerine Millet İttifakı demeye başlayan Altılı Masa liderleri Ortak Politikalar Mutabakat Metnini 30 Ocak’ta ilan etti. Bugün itibarıyla 103 gün sonra, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi kazanırlarsa hükümet programı yerine geçeceğini söylüyorlar. Programın özünü parlamenter sisteme geçiş oluşturuyor. Yine de buna bir reform, inkılâp demek zor; seçimi kazanıp Anayasayı değiştirme gücüne ulaştıklarında bir inkılâptan, reformdan söz
Dönüştüğü şekliyle Millet İttifakı’nın seçimi kazanırsa uygulayacağı hükümet programı yerine geçecek Ortak İlkeler Metni önceden ilan edildiği üzere 30 Ocak’ta kamuoyuna duyuruldu. Muhalefet cephesinde üzerinde bir yıla yakındır çalışılan 200 sayfalık 9 başlıkta 75 maddeden oluşan kapsamlı bir metin. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan muhtemelen muhalefet vaatlerinin TV canlı yayınlarında duyurulmasını engellemek amacıyla haftalardır geciktirilen Emeklilikte Yaşa
İki terörizm uzmanının Twitter hesaplarını izlemesem dikkatimden kaçacaktı. Biri Türkiye’den, TOBB ETÜ öğretim üyesi Nihat Ali Özcan, diğer ABD’den, Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Bruce Hoffman. İkisi de The Washington Post’un 28 Ocak’ta ikinci sayfasında yayınladığı haberde kullanılan fotoğrafın alt yazısında ABD Özel Kuvvetlerinin yasadışı PKK’ya (SDG, YPG filan demeden, kendi adıyla PKK’ya) askeri eğitim verdiğini
Evet, isimleri artık Altılı Masa değil, Millet İttifakı. Dün, 26 Ocak’ta yaptıkları 9 saate yakın süren toplantı sonrası yayınladıkları iki sayfalık ortak açıklamada altı lider kendilerinden ilk kez Millet İttifakı olarak söz etti. Demek oluyor ki Deva, Gelecek ve Saadet partileri de CHP, İYİ ve Demokrat partiden oluşan millet ittifakına katılmaya karar verdi. Bunu bildiride
Gazeteci Uğur Mumcu bundan 30 yıl önce, 24 Ocak 1993 sabahı evinin önündeki aracına konan bombayla öldürülmemiş olsaydı o gün Cumhuriyet gazetesinde masasının başına geçip acaba ne yazacaktı? Evet, bir süre önce İran, uyuşturucu, PKK bağlantısı iddialarına dair yazacakları olduğunu söylemişti. Ama o gün muhtemelen Başbakan Süleyman Demirel’in Müsteşarı Turgut Özal tarafından hazırlanıp 24 Ocak
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in TBMM grubuna konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben “Sen, bostan korkuluğu musun Sayın Erdoğan? Kendine gel! Bu nasıl bir yargı sürecidir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir?” sıralarda Sinan Ateş cinayetine dair yeni bir haber geldi. Süreci yakından izleyen gazetecilerden Alican Uludağ, daha önce iki defa gözaltına alınıp serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş’ın