Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
“Bu seçimi iktidar kazanamaz ama muhalefet kaybedebilir” türünden yorumlar giderek daha sık duyuluyor siyasetle ilgili çevrelerde. Bu durum özellikle Altılı Masanın üyelerinden Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun ortak yönetim modeli çıkışından sonra daha da önem kazandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na kısmen hak verip durumu yatıştırmaya çalışsa da bu çıkış özellikle de CHP ve İYİ
Kemal Kılıçdaroğlu, “Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim deyince CHP Meclis Grubu ve izleyiciler alkışlarla ayağa fırladı. Zaten hemen öncesindeki “Be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar, siz mi korkutacaksınız beni?” cümlesi iki defa alkışlarla kesilmişti. Çakallar önünde derken kast ettiği yarı-askeri (paramiliter) özel güvenlik şirketi SADAT idi. (*) Ancak bu cümlenin hemen
İç politikada seçimlerin ne zaman yapılacağı, Altılı Masanın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum atanıp atanmayacağı gibi yoğun bir gündeme odaklanılmışken Türkiye, 2023’e dış politikada arka arkaya kötü haberlerle girdi. İsveç’le PKK gerilimi 11 ocakta İsveç’in başkenti Stokholm’deki belediye meydanında yasadışı PKK terör örgütlerince düzenlenen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhindeki çirkin
Türkiye’nin kritik 2023 seçimine giderken yaşadığı çelişkiler arasında Anayasaya uygun politika ile Almanca “ilkelere değil, koşullara uygun politika” anlamında kullanılan “realpolitik” arasındaki uçurum da bulunuyor. Bu durum kendisini en çok Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı konusunda gösteriyor. Muhalefet liderleri Erdoğan’ın adaylığı konusunu, hukukçuların uyarısına rağmen “Yirmi yıllık iktidar
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye olası F-16 satışı ile ilgili kararını ABD Kongresi’ne gönderdi. Bakanlık satışa ilişkin resmi bildirimini önümüzdeki hafta açıklayacak, ardından 15 günlük bir kongre maratonu başlayacak. Yeni F-16 uçaklarının ve modernizasyon kitlerinin satışına ilişkin karar Senato’daki ilgili komitelerin başkan ve kıdemli üyelerine iletilirken Amerika siyasi gündemi, Temsilciler Meclisindeki gerginliklerle boğuşuyor. Geçen
Türkiye, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in 12 Ocak’ta yaptığı açıklamalarla bir kez daha ‘trolleri konuşmaya başladı. CHP’nin geçen yıl Kemal Kılıçdaroğlu tarafından duyurulan bir troll raporu da mevcut. Ancak bu sefer seçim güvenliği açısından hükümet çizgizindeki troller, ya da sosyal medyada kullanılan şekliyle “Aktroller” daha önemli. Büyük olasılıkla biliyorsunuzdur ama yine de tanımlayalım; “Troller,
PKK’nın İsveç’in Başkenti Stokholm’de 11 Ocak’ta yaptığı bir gösteride Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a benzettikleri bir kuklayı ayaklarından asması Ankara’yı öfkelendirmekle kalmadı İsveç’le NATO başvurusu üzerine yapılan görüşmeleri de yeniden zora soktu. Dışişleri Bakanlığı ise İsveç’in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström’ü Bakanlığa çağırarak “şiddetle protesto” etti. Dışişleri Bakanı Mevlit Çavuşoğlu’ysa İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström’ün “seçilmiş bir liderin
CHP İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerindeki baskıyı Fethullahçı geçmişi ve muhalefete karşı trol ordusu kurdurduğu iddialarıyla artırıyor. İddialar 12 Ocak’ta Meclis’te düzenlediği basın toplantısında CHP’nin Grup Başkan Vekili Özgür Özel tarafından ortaya atıldı. Özel’in bir gün önce “Başıma bir şey gelirse üç arkadaşımla paylaştım” diye duyurduğu saptama ve iddialar dokuz madde altında toplanabilir. 1- Sadece
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 11 Ocak’ta Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevinden avukatları aracılığıyla yayınladığı sosyal medya mesajlarını kesme hazırladığını açıkladı. Demirtaş da “Kendinizi bizim yerimize koyun. Bizim yerimizde olmanıza az kaldı” diye sert bir yanıt verdi. Bozdağ’ın bir grup gazeteciyle yaptığı toplantıda bu açıklamayı yaptığı sırada Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı İstanbul 24.
Ülkemizin sınıf düşmesinde kurumlarının yok edilmesinin çok büyük payı var kuşkusuz. Kurumlar, belli misyonlara sahiptir: Örneğin bir ülkenin Merkez Bankasının birinci görevi, ülkenin parasının değerini korumaktır. Üniversite de bir kurum; misyonu da özgür düşünen, bilgiyi araştırıp bulmaktan öte, yeni bilgiler üretebilen insanlar yetiştirmektir. Nasıl ki merkez bankası bir kurum olarak aşındırıldığında ülkenin parası tepetaklak gidiyorsa,