Cambridge bu hafta yalnızca bir üniversite şehri değil. Avrupa’nın geleceğinde Birleşik Krallık–Yunanistan–Türkiye ekseninin nasıl şekilleneceğine dair fikirlerin yoğrulduğu bir laboratuvar adeta. “Davosvari” nitelikteki Delphi Economic Forum’un düzenlediği İngiltere–Yunanistan Stratejik Zirvesine, iki ülke liderlerinin de katılımıyla bu yıl yine Cambridge ev sahipliği yaptı. Ben de bu buluşmaya, bildiğim kadarıyla tek Türk konuşmacı olarak davet edildim. Bana
Haritalar sabit değildir. Tarih bize, hiçbir devletin ve sınırın ebedî olmadığını tekrar tekrar hatırlatır. Bazıları içten çürüyerek çöker, bazıları dış müdahalelerle parçalanır, bazıları da “demokrasi”, “özgürlük” ya da “insani müdahale” gibi parıltılı etiketler altında yeniden dizayn edilir. Son otuz yılda yaşadıklarımız, bu “devletleri parçalama sanatı”nın ne kadar sofistike hâle geldiğini gösteriyor. Irak üçe bölündü: Kürt
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında imzalanan 20 yıl vadeli LNG anlaşması, Türkiye’nin enerji-jeopolitik dengesinde yeni bir sayfa açtı. BOTAŞ’ın ABD kaynaklı doğal gazı pazarlayan şirketlerle yaptığı bu anlaşma yalnızca uzun vadeli enerji arzı değil, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltma, enerji sepetini çeşitlendirme ve jeopolitik özerkliğini artırma kararlılığının
Bir süredir Avrupa’yı yeniden konuşuyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik hedefini de vurgulamayı ihmal etmiyoruz. Üstelik Avrupa’yı mevcut durumundan ancak bizim kurtarabileceğimizi düşünerek. Geleceğin inşasına ortak olalım istiyoruz. Jeopolitik vurgular söylemimize egemen durumda. Gerisi nasılsa kendiliğinden gelir anlayışındayız. Ne de olsa içimiz dolu, on yılların deneyimiyle zorlu yolun yarattığı düş kırıklıkları var. Öfke duyuyoruz. Suçluyoruz. Güvenmiyoruz.
Enerji savaşlarının şiddetini arttırarak yeniden hayatımıza girdiği; yeşil dönüşümün hızlandığı; yapay zekâ temelli teknolojilerin enerji sektöründe oyunu belirlediği; yatırım ve ticaret akışlarının, kritik minerallerin arz güvenliği haritasının değiştiği; İEA ile OPEC savaşının yeniden gündemi işgal ettiği bir dönemden geçiyoruz. İklim değişikliği, 2050 karbondan arındırma hedefleri ve siber saldırılar bu savaşı daha da karmaşık ve içinden





