Macaristan’da 3 Nisan’da yapılan seçimler 2023’te Türkiye’de (ve Polonya’da) kurulan muhalefet koalisyonu için bir örnek olacaktı. Ülkeyi baskıcı bir rejimle yönettiği suçlamaları altında seçime giren Başbakan Viktor Orban’ın Fidesz Partisinin karşısında altı muhalefet partisi (Herkesin Macaristan’ı -MMM adı altında) güç birliği yapmıştı. Ortak aday daha önce Orban’a rağmen seçim kazanmış Budapeşte belediye başkanı değil, üzerinde
Bir masa Türkiye’de muhalefet ittifakının, iktidar ittifakını serbest seçimler yoluyla alaşağı etme amacıyla kuruluyor. Gündemlerinde iktidarın seçim kurallarıyla oynayarak, oy kaybına rağmen koltuğunu koruma taktiklerine karşı önlem arayışı. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin 2023 seçimlerinden sonra bir daha serbest seçimler yoluyla iktidarı belirleyip belirleyemeyeceği sorusuna yanıt olacak.Diğer masa Türkiye, Rusya ve Ukrayna’ya ikinci defa ev sahipliği
2008 küresel krizinin ve 2015 göçmen krizinin tetiklediği dinamikler, Soğuk Savaş sonrası kurallara ve piyasa ekonomilerine bağlı liberal demokratik küresel düzenin geleceği için soru işaretlerine yol açtı. Popülizm, korumacılık, otokrasileri yatıştırma politikaları, dış politikada perakendeci yaklaşım öne çıktı. ABD’de küresel sorunlara ve kurumlara duyarsızlık, Avrupa Birliğinde (AB) entegrasyonla ilgili kurumsal sorunlar ve yumuşak güçte aşınma
Dışişleri Bakanı 7 Mart’ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba’nın 10 Mart Perşembe günü Antalya’da kendi ev sahipliğinde buluşacağını söyledi. Bu üçlü toplantı, Rusya’nın 21 Şubat’ta başladığı istila harekâtından bu yana iki ülke arasında ilk üst düzey toplantı olacak. Rusya Dışişleri Sözcüsü Maria Zakharova, bu görüşmelerin teknik değil siyasi konularda,
Ankara Rusya’nın Ukrayna’yı istilasında ateşkes sağlanabilmesi ve Türkiye’yi de tehdit edecek şekilde etrafa sıçramaması için devrede. Ancak ne Türkiye ne de diğer ülkelerin çabaları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i yumuşatabiliyor.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 6 Mart’ta 1 saatlik telefon görüşmesinde Putin’i ateşkes ve insani koridor çabasına ikna etme gayreti de “Ukrayna Rusya’nın taleplerini kabul etmeden olmaz” duvarına
28 Şubat 2022: bugün Türkiye hem iç hem dış politikada ciddi bir dönüm noktasında.Dış politikada hükümetin Rusya’nın Ukrayna istilası karşısında 1936 Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesini uygulamaya karar vermesi kuşkusuz en önemli gelişme. Sözleşmenin 19’uncu maddesine göre Rus gemilerinin Karadeniz’e geçişine kısıtlama getirecek bu karar uluslararası dengeler üzerinde ve bugün Rusya-Belarus sınırında başlayacak ateşkes görüşmesi üzerinde
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky 26 Şubat öğleden sonra bir Twitter mesajı yayınladı. Mesaj şöyleydi: “Türkiye Cumhurbaşkanı dostum Erdoğan ve Türk halkına güçlü destekleri nedeniyle teşekkür ederim. Rus savaş gemilerinin Karadeniz’e geçişinin yasaklanması ve Ukrayna’ya önemli askeri ve insani yardım bugün had safhada önem taşımaktadır. Ukrayna halkı bunu hiç unutmayacak!” Son derece ustaca yazılmış mesaj adeta
Siyaset dünyasının Davos’u sayılan Münih Güvenlik Konferansı bu yıl Türkiye’nin haber gündemine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir panelde konuşmacı olması nedeniyle girdi. Gerçi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da oradaydı, önemli temaslarda bulundu; birazdan geleceğiz. Keza Konferans’ın “Öğrenilmiş Çaresizliği Aşmak” başlığının ne anlama geldiğine de birazdan değineceğiz. Ancak kamuoyunun ilgisini çeken konu, önümüzdeki
Önce 126 emekli büyükelçinin 1936 Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesinin iptali ihtimaline karşı çıkan -daha önce yayınlanmış- toplu açıklaması yeniden gündeme geldi. Sonda da 103 emekli amiralin bildirgesi. Emekli büyükelçilerin açıklamasına hükümet kanadından o kadar sert bir tepki gelmedi. Yalnızca son Montrö tartışmasının açılmasına -bir gazetecinin sorusu üzerine- vesile olan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, onu demek
- 1
- 2