Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin “İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı” başvurusu üzerine kararını bugün, 26 Oca’ta vereceği açıklandı. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’ysa İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında yargılanmasına Güney Afrika yerine Türkiye’nin öncülük etmiş olabileceğini ancak bu konuda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme girişimlerine yanıt alamadığını söyledi. Davutoğlu, öncülük ettiği Gazze için
Türkiye İsveç’in NATO’nun bu hafta başlaması beklenen Steadfast Defender (Kararlı Savunucu) 2024 askeri tatbikatına henüz üye olmadığı halde katılmasına onay verdi. İsveç’in üyelik oylamasının 23 Ocak’ta TBMM Genel Kurul günbdemine alınması bekleniyor. Bu hafta başlayıp üç ay kadar sürecek olan Steadfast Defender-2024 NATO’nun Soğuk Savaşın bitiminden beri yapılan en büyük askeri tatbikat olacak. Rusya’nın Ukrayna’ya
ABD Dışişleri bakanı Antony Blinken 17 Aralık Pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı telefonla arayarak Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması konusunda kararını beklediklerini söyledi. Diplomatik kaynaklara göre Fidan da Blinken’a ABD’nin İsrail üzerindeki nüfuzunu kullanarak Gazze’ye durdurup kalıcı ateşkese yanaşmasını sağlaması çağrısında bulundu. Aynı kaynaklar görüşmede Türkiye’nin ABD’den F-16 savaş uçağı alım talebinin de ele
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının Irak ve Suriye’deki görev süresinin iki yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 17 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. TBMM’de yapılan Genel Kurul oylamasında CHP ve HEDEP’li milletvekilleri hayır oyu kullanırken AK Parti, MHP, İYİ Parti, DEVA Partisi ve diğer partiler kabul oyu verdi. Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, 164’e karşı 357 oyla
Türk-Amerikan ilişkilerinde ABD Başkanı Joe Biden ile alttan alma dönemi kapanıyor gibi. Öyle de olmalı. 7,000 km öteden gelip yanı başımızda Suriye ve Irak’ta üsler kur, NATO tarihinde ilk defa bir NATO müttefikinin askeri uçağının vurulması emrini ver. Ve bilerek vurduğunu ilan et. O müttefikinin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine saldıran teröristleri silahlandır, IŞİD ile mücadele
Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla Orta Doğu’da alevlenen kriz bir haftasını doldurdu. Öldürülenlerin sayısı 1300 İsrailli 1900 Filistinliyi aştı; öldürülenlerin çoğu sivil halk. İsrail Gazze de yaşayan 1 milyon kişiye hızla güneye, Mısır sınırına gitmemeleri halinde Hamas yanlısı sayılarak öldürülecekleri uyarısında bulundu. İsrail ordusu Başbakan Binyamin Netanyahu’nun deyişiyle “eşi görülmemiş” şiddetle kara karekatına başladı. Bu kan banyosunun
7 Ekim sabahı Hamas’ın İsrail’e şok saldırısı ile başlayan gelişmeler, 5 Ekim’de bir Türk insansız hava aracının (SİHA) ABD hava kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı tarafından düşürülmesini gündemde geri plana itti. Dış politikayı takip eden birkaç köşe yazarı haricinde kimsenin fazla ilgi göstermediği aslında manşetlere çekilebilecek bu vahim olay da unutuldu gitti. Oysa 5
ABD’nin 5 Ekim’de Suriye’de PKK’yı hedef alan bir Türk SİHA’sını düşürmesine, Dışişleri Bakanlığı 6 Ekim’de “Operasyon etkilenmedi” gibi daha önce eşi görülmemiş bir açıklama yaptı.” Üstelik ABD SİHA’nın Türkiye’nin olduğunu bilerek Ürdün’deki üssünden kalkan bir Amerikan F-16’sı tarafından düşürüldüğünü açıkça söylediği halde. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD’li karşıtı Anthony Blinken ile telefonda konuştuğu ve terörle
Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 5 Ekim saat 23:00 itibariyle Suriye’nin kuzeyindeki 30 hedefe hava harekatı düzenlendiğini açıkladı. Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “PKK/YPG ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Suriye Kuzeyi’nden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla; Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa
PKK’nın üstlendiği 1 Ekim İçişleri Bakanlığı saldırısının Ankara’yı hem siyasi hem askerî açıdan daha şahin bir tutuma itti. Bu şahinleşme iki cephede, biri askeri, diğeri diplomatik planda iki operasyon Batıya meydan okuma çizgisinde gelişiyor. 4 Ekim günü önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından yapılan uyarılar, Suriye ve Irak’taki PKK’ya