28 Şubat 2022: bugün Türkiye hem iç hem dış politikada ciddi bir dönüm noktasında.Dış politikada hükümetin Rusya’nın Ukrayna istilası karşısında 1936 Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesini uygulamaya karar vermesi kuşkusuz en önemli gelişme. Sözleşmenin 19’uncu maddesine göre Rus gemilerinin Karadeniz’e geçişine kısıtlama getirecek bu karar uluslararası dengeler üzerinde ve bugün Rusya-Belarus sınırında başlayacak ateşkes görüşmesi üzerinde
Isparta ücra bir Anadolu kasabası değil. Fakir sayılamayacak bir Batı Anadolu şehri. Isparta’ya kar yağdı ve üç gün elektrik verilemedi.Özgeçmişinde inşaat malzemeleri ve hayvancılık dışında enerji sektöründe de ticari faaliyetini sürdürdüğü yazan AK Partili Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’den ses çıkmıyordu. Sahiplikleri hükümet marifetiyle değiştirilmiş televizyon ve gazetelerden de Isparta’ya ilgi yoktu. Gerçi onlardan Samsun’da Atatürk
Sadece elektriğe zam yaparken az tüketim hesabını elektrik şirketlerinin arzusu üzerine güya yanlış yapıp, tepkiler üzerine 150 kilovatsaat sınırını 210 kilovatsaate çıkarma dönüşünden söz etmiyorum. Erdoğan’dan İtiraflar derken daha sistemik yanlışlardan da söz edeceğim. Dökülüyor tel tel dökülmekte olan saptamasındaki iddianın hakkını vermek gerekiyor.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 31 Ocak kabine toplantısı ardından itiraflar dizisi olarak da
Bu yazıya başlık yazarken doğrusu zorlandım. Yazının başlığı “Erdoğan geri adım attı, Sezen Aksu kazandı” olabilirdi örneğin. Ya da “Öcalan ile ikinci İmralı süreci başladı mı?” gibi bir başlık da uygun olabilirdi 26 Ocak gecesi NTV-Star ortak yayınında Erdoğan’ın söylediklerine. Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ihale yolsuzluğuyla suçlaması daha önemli geldi. Hem
Siz bakmayın geçim sıkıntısı dendikçe “Ver bir Sezen Aksu”, dolar kuru dendikçe “Yap bir dişçi kumpası”, belediyeler çalıştırılmıyor dendiğinde “Ama Kazakistan’da darbe” diye gündem saptırma taktiklerine. Gelin Ankara’da merak konusu şu beş soru ve alt başlıklarına bakalım. Birinci soru: faiz indirilecek mi? 20 Ocak’ta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi yüzde 14’ün altına
İktidar derken sadece 2002’den bu yana tek başına hükümet kuran AK Parti’yi kast etmiyorum elbette. Anayasa değişikliği için 2017 halkoylamasından itibaren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidarını fiilen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye borçlu olduğu gibi bir gerçek var. Anayasa Mahkemesinden çıkması gün meselesi olan HDP’nin kapatılması davası da MHP’nin zorlamasıyla gündemde.Bunu söylerken AK Parti yönetimi ve Erdoğan’ın
Güvenilir kaynaklara göre, AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakının cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Anayasa değişikliğine gitme planları fiilen rafa kaldırılıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerekse MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeminde olan seçim yasası değişikliği ise TBMM’ye getirilmesi geciktikçe sallantıya giriyor.Bunun nedeni, seçim yasası değişikliğinin, eğer bir sonraki seçimde uygulanması isteniyorsa en geç 17 Haziran 2022’ye dek
Merkez Bankası (TCMB) yöneticilerinden şikayetçiyim. Çünkü, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve Para Piyasası Kurulu üyeleri; 1211 sayılı Kanunun 4. maddesindeki “Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak” görevini açıkça ihlal etmişlerdir.Hükümetin büyüme politikalarını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dinî bir temele dayandırdığı faiz söylemini desteklemek için bu ihlali gerçekleştirmişlerdir.Türk Milleti adına bu kanunu çıkaran TBMM’nin en
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yanında bütün CHP’li büyükşehir Belediye başkanları olduğu halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Eğer terörist tespit ettiysen, tut kulağından” dedi. Niye Belediye’ye soruşturma açıyordu? Kaldı ki eğer İçişleri İBB’de en az 557 çalışanın terör örgütleriyle bağlantısını saptadıysa neden yasal işlem yapmıyordu? İmamoğlu CHP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında bu nedenle