Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla 17-18 Mart 2025 tarihlerinde Cenevre’de düzenlenen gayrı resmi, beş taraflı (*) Kıbrıs konferansı, tarafların temel pozisyonlarını tekrarladığı ancak kapsamlı müzakerelere geçiş için ortak bir zemin bulunamayan bir toplantı olarak kayda geçti. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, görüşmelerin ardından sürecin devam edeceğini belirterek Temmuz ayında yeni bir konferans düzenleneceğini
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının 19 Mart operasyonu ile topluca gözaltına alınmaları sadece siyasi değil, aynı zamanda hukuki bir güç gösterisi olarak okunmalı. Güç politikaları söz konusu olunca, güçlünün hukuku devreye giriyor, güçlü de kendi hukukunun gücünü sergilemek istiyor. Tarih boyunca böyle olmuş, şimdi de böyle. Dolayısıyla örneğin İmamoğlu’nun üzerine gidildiği
Türkiye’de siyasi ve ekonomik gündem o kadar hızlı değişiyor ki, bu yazıya başladığımda henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları gözaltına alınmamış, borsa ve döviz dalgalanmaları yaşanmamış, siyasi gerilim biraz daha tırmanmamıştı. Sadece kendi başına önemli bir hadise olan diploma iptali, İstanbul Üniversitesinin İmamoğlu’nun diplomasını iptali etmesi konuşuluyordu. Ancak her yeni gün,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart sabahı evinden gözaltına alındı. Sabah 06:15’te Rumelihisarı’nda İmamoğlu’nun oturduğu İBB Başkanlık Konutuna 20 araçlık bir güçle gelen polis, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı soruşturma çerçevesinde İmamoğlu’nu gözaltına alındı. İmamoğlu, giyinirken çektiği video kaydında “Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum. O kişiye ve onun bütün bu
İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu 18 Mart’ta yaptığı toplantıyla İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti. Bu karar mahkeme tarafından da onanırsa, İmamoğlu gelecek seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı adaylarının üniversite mezunu olması gerekiyor. Karar bu nedenle siyasette depreme yol açacak, yeni tartışmalar başlatacak şiddette. İmamoğlu’nun ilk tepkisi “Karar hukuksuzdur.
İsrail bu sabah Hamas ile varılan ateşkesi bozarak Gazze’ye saldırılarını yeniden başlattı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre saldırılarda öğle saatlerine dek 404 kişi öldürüldü, (*) yüzlerce yaralı var. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, İsrail ordusu ve iç istihbarat örgütü Şin Bet tarafından yürütülen operasyonun Hamas hedeflerine yönelik olduğunu söyledi. Sözcü,operasyonun Filistinlileri Gazze’nin belli bölgelerinden zorunlu göçünü
Türkiye’nin en büyük çıkmazlarından biri, zeki, yetkin ve vizyoner insanlarını devlet yönetimine, siyasete, askeriye ve bilim-teknoloji alanlarına çekememesi. Bugün ülkenin en parlak beyinleri ya özel sektörde yollarını arıyor ya da yurtdışına göç ediyor. Eğer bu alarm veren akım tersine çevrilemezse, liyakati kamu, siyaset ve iş dünyasına hâkim kılamazsak Türkiye’nin kritik karar alma mekanizmaları daha da
ABD Başkanı Donald Trump’ın 18 Mart’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le aylardır konuşulan telefon görüşmesini yapacağını açıklaması, Kremlin’in de bunu doğrulaması küresel gerilimi doruğa çıkardı. Bunun birkaç gün öncesinde Trump’ın eğer Putin Ukrayna ateşkesi için koşullarını kabul etmezse mali yaptırımları artıracağını söylemesi bunun kanıtı. İsviçre bankası USB’nin “uzun süreli küresel ticari savaş” olasılığının arttığı uyarısı yapması
Türkiye’den bir grup gazeteciyle yaptığımız kısa Ermenistan ziyaretinde (*) bize Başbakan Nikol Paşinyan’la uzunca bir röportaj yapma, ülke yöneticileriyle konuşma fırsatı verdi. Paşinyan’ın siyasetini “Büyük ‘abiniz’ yoksa mahallenizdekilerle barış yapmak en iyisidir” diye özetlemek mümkün. Mahalleyle barış yapmanın ilk adımı Azerbaycan’la iki ülkenin toprak bütünlüğünü, sınırlarını tanıyan bir barış anlaşmasının imzalanması ise, ikincisi de Türkiye
Cenevre, 17-18 Mart’ta bir kez daha yüksek profilli bir müzakere süsü verilmiş ama aslen hiçbir ilerleme kaydetmesi beklenmeyen bir uluslararası toplantıya ev sahipliği yapacak. “Gayriresmî” Kıbrıs görüşmeleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde, Kıbrıs’taki iki tarafın liderlerini ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ı bir araya getirecek. Resmî olarak davet edilmese de Avrupa