ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Barış Planı, 29 Eylül’de Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşme sonrasında ortaya çıktı. Planın duyurusu, Trump ile Netanyahu’nun ortak basın toplantısında açıklandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Gazze’de akan kanın durması” ve İsrail-Hamas ateşkesin sağlanması için Trump’ın “çaba ve liderliğini takdir ettiğini” ve “Tarafların kabul edeceği adil ve kalıcı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN’ın motor sorunu hakkındaki uyarısı ilginç bir tartışma başlattı. Fidan, KAAN uçağında kullanılan F-110 motorunun Kongre izniyle lisanslama sorunu yüzünden üretimin aksayacağından söz ediyordu. Buna karşın Savunma Sanayi Başkanı (SSB) Haluk Görgün de hiçbir sorunun olmadığını, uçağın ve motorunun üretiminin planlandığı gibi yürütüldüğünü açıkladı. KAAN da tıpkı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 27 Eylül’de Nev York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarını özetlediği basın toplantısında “Milli Muharip Uçak” KAAN konusunda söyledikleri ortalığı da, kafaları da karıştırdı. Daha önce 13 yıl Milli İstihbarat Teşkilatını yönetmiş, ketumluğu ile nam salan Fidan, KAAN üretiminin sıkıntıda olduğunu söylüyor, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’yi CAATSA yaptırımları nedeniyle millete şikâyet ederek,
Can Holding’e el konulması ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’ın 28 Eylül’de tutuklanmasından saatler sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iş insanı Turgay Ciner hakkında “tutuklamaya yönelik yakalama” kararı çıkardı. Ayrıca Ciner’in sahibi olduğu Park Holding’e ait bütün şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el kondu ve kayyım atandı. Şirketlerin yönetim kademelerinde bulunan 10 kişi gözaltına
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında imzalanan 20 yıl vadeli LNG anlaşması, Türkiye’nin enerji-jeopolitik dengesinde yeni bir sayfa açtı. BOTAŞ’ın ABD kaynaklı doğal gazı pazarlayan şirketlerle yaptığı bu anlaşma yalnızca uzun vadeli enerji arzı değil, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltma, enerji sepetini çeşitlendirme ve jeopolitik özerkliğini artırma kararlılığının
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 26 Eylül’de BM Genel Kurulunda konuşmak için kürsüye gelirken salonun büyük ölçüde boşaldığı bütün dünyada haber oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 27 Eylül’de bir konuşmasında “Netanyahu denilen katil, salondaki o boş koltuklara seslenmek durumunda kaldı” diye memnuniyetini belirtti. Ancak dikkatlerden kaçmaması gereken bir ayrıntı vardı o toplantıda. Müslüman ülkelerin hepsi Netahyahu’nun
Kıdemli gazeteci Faruk Bildirici, uzunca bir süredir Medya Ombudsmanı sıfatıyla habercilik dünyasındaki çelişkiler, tutarsızlıklar, yanlışlar üzerinde çalışıyor. Bunları hem internet sitesinde hem de sosyal medya hesaplarında yayınlıyor. Bu yazı ve eleştirileri bazı yayın kuruluşlarınca (*) aynen yayınlanıyor. Bildirici, 26 Eylül 2025 saat 14.19’da X hesabında “Bunun bir açıklaması var mı?” girişiyle bir yayın yaptı. Buna
Avrupa liderlerinin çoğunun Washington’da Trump karşısında sıraya girdiği, hatta kimi zaman küçük düşürücü sahneler yaşandığı bir dönemde, Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Rylül’de Beyaz Saray’da gördüğü sıcak ve saygılı karşılama, başlı başına önemliydi. Altı yıl aradan sonra Oval Ofis’in kapısından yeniden giren Erdoğan’ı Trump bu kez kırmızı halı, özenli bir protokol ve bol iltifatla ağırladı. Liderlerin









