İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin Gazze Krizi üzerine 11 Kasım’da Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yaptığı olağanüstü ortak toplantıdan Müslüman nüfuslu ülkelerin tek bir ağızdan İsrail’in Filistinlilere saldırısına karşı sesini yükselttiği sert bir sonuç bildirisi çıktı. Dünyadaki 2 milyardan fazla Müslümanı temsil iddiasındaki 58 ülke lideri İsrail’in Filistinlilere karşı “barbarca, vahşi ve insanlık dışı katliamlarıyla”
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in 2-10 Kasım tarihleri arasındaki Orta Doğu ve Asya turunu sadece Gazze Kriziyle ilgili görmek jeostratejik bir yanılgı olacaktır. Aynı şekilde ABD ve Avrupa Birliği’nin İsrail’e Filistin halkının felaketi pahasına da olsa verdiği destek nedeniyle Ukrayna’yı bir kenara bıraktığı yorumları da abartılı sayılmalı. Geniş açıdan bakıldığında ABD’nin tıpkı Soğuk Savaşta Sovyetler
Dünyada siyaset kartları yeniden karılıyor. Nijer darbesi, birazdan geleceğiz, Afrika’nın patladı patlayacak eşiğe geldiğini gösterdi. Türkiye’nin o denklemde yeri bulunuyor. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşında da ön cephede; ABD sonunda tahıl anlaşmasının anca Erdoğan-Putin kanalıyla bağlanabileceğini söyledi. Çin hem Afrika hem Orta Doğu denkleminde. AB konusu yine geldi Kıbrıs’a dayandı. Mevcut dengeler hızla değişirken ortaya çıkan
ABD’de Kasım’daki seçimlerde Donald Trump’ın iktidara geleceği 2016 yılının 21 Mayıs günü öğle saatlerinde ABD’nin Texas eyaletinin sağlık merkezleriyle de tanınan Houston şehrinde İslam Davası Merkezi önünde iki öfkeli grup karşı karşıya geliyor. Bir tarafta göçmen ve Müslüman karşıtı 250.000 bin takipçisi olan “Teksas’ın Kalbi” hareketinin “Beyazların hayatı önemlidir” tişörtlü taraftarları; karşılarında 320.000 takipçisi olan
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 6 Nisan’da Ankara’ya geldi. Çankaya’daki Dışişleri Bakanlığı konutunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından iftar yemeğinde ağırlandı. Bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in bir mesajını iletmesi de ekleniyor. Bir gün önce de Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın Moskova’da Putin’e Erdoğan’ın mesajını iletmişti. Sadece Ukrayna değil, başta Suriye olmak üzere Orta
Türkiye’de, yaklaşık iki ay sonra Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli seçimi yapılacak. Ülkenin kaderini tayin edecek böylesine bir seçim arefesinde, halk, asrın felaketi olarak nitelenen bir depremin yol açtığı görülmemiş boyuttaki maddi ve manevi yıkımla karşı karşıya kalmış durumda. Ülkeye yılgınlığın ve yorgunluğun hakim olduğu bu zorlu dönemde, kimse dünyada olan bitenle gereği şekilde
Aralık’ın ikinci haftasında İran rejimi bünyesindeki gerginlik ve rejimin toplumla ilişkilerinde kullandığı şiddet arttı. 12 Aralık günü 23 yaşındaki Majidreza Rahnavard, idam edildi. Bu 3 aydır devam eden protestolardaki ikinci idam oldu. Şimdiye kadar 28 göstericiye idam cezası verildiğini biliyoruz. Ayrıca sokaklarda protestoları bastırmak için ve gözaltına alınan kişilerin sorgularında kullanılan şiddetin sertliğini de okuyoruz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 15-16 Eylül’de Özbekistan’ın Semerkant şehrindeki Şangay İşbirliği Örgütü liderler zirvesine -ilk kez- katılımına Türkiye’nin hızlı bir değişim sürecindeki güç dengeleri içinde farklı yer tutma imkânı açısından bakılmalı. Öncelikle biz gazeteci milletinin sık sık düştüğü bir tuzağı hatırlatmakta yarar var. Dünyadaki güç dengelerini değiştiren ve ucu bugünkü Rusya-Ukrayna savaşına dek uzanan 1975 Helsinki
“Çin büyük, güçlü bir devlet” diye vurguluyor Çin’in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Çıng Veyhua (Cheng Weihua – 程卫华 ); “Bizi bile önemsemeyerek içişlerimize karışan ABD’ye bir itirazımız olmazsa, daha küçük, güçsüz ülkeler nasıl dayanabilir? Dünya orman kanununa döner.” Bu sözler son Tayvan Krizinin Pekin’i nasıl derinden etkilediğinin ve bu nedenle ABD’ye tepkisini Tayvan krizinin ötesine, küresel
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kayseri’de Tayvan’ın çip üreticisi olarak öneminden bahsetmiş ve çip çok önemli; bizim de yatırımımız var, fabrika yeri ayırdık demiş. Ayrıca, çip üretimi çok su gerektiriyor; ona bakıyoruz demiş. Demek su bulunca, herhangi bir ürünün fabrikası, mesela tekstil fabrikası kurar gibi çip fabrikası da kurulabiliyor. Halbuki tekstil imalatının bile bazı incelikleri var;