DEM Partili Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın 30 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştükten sonra İmralı Cezaevine PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeye gideceği 3 Kasım günü, kıdemli Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün, iktidara yakın Sabah gazetesinde bir mülakatı yayınlandı. Türk, Tuba Kalçık’la mülakatında bu “çözüm sürecinin” öncekilerden farklı olduğunu, sonuca ulaşabileceğini söylerken “Bugüne kadar Mustafa
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın 23 Eylül’de (bugün) Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde bazı “Müslüman çoğunluğa sahip” ülke lider ve yetkilileriyle “çok taraflı” görüşmeler yapacağını duyurdu. Beyaz Saray kaynaklarına göre, Türkiye saatiyle 21.30’da başlaması beklenen buluşmada Trump’ın görüşeceği liderler arasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Suudi Arabistan, BAE, Katar, Mısır,
Erdoğan–Netanyahu restleşmesi yalnızca iki liderin sert üslubu değil; Kudüs’ün statüsü, Doğu Akdeniz enerji rekabeti ve ABD’nin desteğiyle şekillenen daha büyük bir hesaplaşmanın işareti. Çıkış yolu, sert caydırıcılıkla dengelenmiş aklıselim diplomasi. Sözden Silaha Giden Yol Erdoğan ile Netanyahu’nun haftalardır süren söz düellosu artık diplomatik nezaketin ötesine geçti. Doha’daki zirveden sonra Netanyahu’nun Amerikan ve İsrail bayrakları önünde,
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile 15 Ağustos’ta Alaska’nın Anchorage şehrindeki Elmendorf–Richardson askeri üssünde yaptıkları üç saatlik konuşma bir bakıma İkinci Dünya Savaşının bitiminde 1945’teki Yalta Konferansıyla benzerlikler taşıyordu. Seksen yıl önceki konferansta ABD, Sovyetler Birliği ve İngiltere, Avrupa’dan taşmaya başlayan Alman Nazizmi ve Pasifikte Japon militarizmine karşı işbirliği yapmayı kararlaştırmışlar ve
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump ile başta Gazze krizi olmak üzere bölgesel konularda bir telefon görüşmesi yaptı. İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada Erdoğan’ın Trump’a Gazze’deki “insani krizin vahim boyutlara” ulaştığı ve Türkiye’nin krizin çözümü için her türlü desteğe hazır olduğunu söylediği bildirildi. İletişim Başkanlığı ayrıca iki liderin Rusya-Ukrayna Savaşı, Suriye’nin toprak bütünlüğü, ABD’nin
Yarın ne olur bilemem ama gün itibarıyla görünen, DEM Parti’nin AK Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakına yeni üye adayı olduğu. DEM’in son Parti Meclisi bildirisi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Asya temaslarından dönerken söylediklerini üst üste koyduğumuzda gün itibarıyla görünmeye başlayan formülün de “Öcalan tecritinin kaldırılması, artı Kürtçe eğitim eşittir Erdoğan’a ömür boyu başkanlık
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, ana muhalefet partisinde cumhurbaşkanlığı adayı belirleme sürecinin başlatılması ile ilgili tartışma ve eleştirilere sert tepki gösterdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın el ele fotoğrafını kürsüde gösteren Özel, “ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganını hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da









