Bazen bir fotoğraf bin kelimeden çok şey anlatır. Bunu bir süre önce denemiştik. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimi öncesinde, 27 Nisan’da Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde çekilip basına verilen bir fotoğraftan, Erdoğan’ın seçilmesi halinde kabinesinde kimlere yer verip vermeyeceğine dair işaretler bulunduğunu yazmıştım. Bu görüşme, Putin’in 29 Temmuz’da Erdoğan’la yüz yüze
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 30 Ağustos’ta İspanya’nın Toledo şehrinde yapılacak Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Gayrıresmî toplantısına davet edilecek mi? Bugünlerde Dışişleri Bakanlığının hayli yoğun mesaisi içinde bu soru da yanıtını arıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 11-12 Temmuz NATO Zirvesinde İsveç’in üyeliğine şartlı yeşil ışık yakarken dile getirdiği AB ile ilişkileri canlandırma niyeti için bu toplantı
Wagner ayaklanması Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’i devirmediyse de koltuğunu sarstı, güç çarpanını azalttı; argo deyimle “karizmasını çizdi”. Putin’in artık Ukrayna savaşı nedeniyle üzerindeki NATO baskısı karşısında içeride tam desteğe sahip olduğunu söylemi eskisi kadar inandırıcı bulunmayacaktır. Vatana ihanetten yargılanmayacağı anlaşmasıyla şimdilik Belarus’a gittiği bildirilen ayaklanma lideri Yevgeni Prigojin’in Moskova’ya ilerlemeyi durdurmasıyla rahat nefes alanlar arasında
ABD ve AB ülkelerinin, ayrıca Macaristan dışında NATO üyelerinin yeniden seçilmesi ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a İsveç’e derhal NATO üyeliği onayı vermesi için baskıyı artırdığı görülüyor. ABD Başkanı Joe Biden daha 28 Mayıs seçim yengisini kutlama telefonunda “Siz F-16 istiyorsunuz, biz de İsveç’e NATO üyeliği” diye pazarlık kapısını açmıştı. NATO Genel sekreteri Jens Stoltenberg uçağa atlayıp
Dışişleri Bakanlığından emekli biri olarak yeni kabinede doğallıkla en ilgimi çeken bölüm Dışişleri Bakanlığındaki değişim oldu. Hakan Fidan, Barçın Yinanç’ın köşe yazısında ifade ettiği gibi, “sahipsiz bir kurum ve sevimsiz bir miras” devraldı. Dışişleri Bakanlığı bu toprakların en köklü kurumlarındandır. Genel olarak, Türkiye’nin en iyi yetişmiş bürokrat kadrolarının önemli bölümü buradadır. Bu değerli kurum son
Hakan Fidan 5 Haziran’da Dışişleri Bakanlığını “Bilkent Üniversitesinden sıra arkadaşı” Mevlüt Çavuşoğlu’dan devraldı. Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) 13 yıl yönettikten sonra aslında son 20 yıldır bir şekilde içinde olduğu Türk dış politikasının başına geçti. İstihbarat ve diplomasi dünyası çoğu zaman iç içedir. Richard Moore’un İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği görevinden sonra -aslında gençlik yıllarından beri parçası olduğu-
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 3 Haziran akşamı ilan ettiği yeni kabine üyeleriyle ilk mesaisini 4 Haziran günü, bakanlıklarının devir teslim törenini beklemeden NATO Genel Sekreteriyle İsveç’in üyeliği konusunda yaptı. Erdoğan’ın İstanbul, Dolmabahçe’deki makamında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmeye Hakan Fidan ilk kez Dışişleri Bakanı sıfatıyla katıldı. Görüşmeye Yaşar Güler de ilk kez Milli