Şişli kaymakamlığının 9-11 Mart günlerinde ilçede gösteri yürüyüşlerini yasaklamasına çoğu kişi önce bir anlam veremedi. Sonra anlaşıldı. Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu Şişli’deydi ve Türkiye’deki Alevi kuruluşları Suriye’deki Aleviler ile dayanışma için protesto yürüyüşü düzenlemişlerdi. “Suriye’de Aleviler katlediliyor” haberleri Türkiye’de yeni bir gerilim ekseni tetiklemiş görünüyordu. Ajans haberlerine göre Suriye’de son birkaç günde binden fazla kişinin öldürüldüğü
Suriye’de son birkaç gün içinde tırmanan şiddet olaylarında yüzlerce kişinin öldürülmesi kimi ajanslarca hükümet güçleriyle devrik Baas yanlıları arasında çatışmalar, kimi ajanslarca hükümet destekli radikal İslamcı grupların Alevi-Nusayri gruplara saldırısı olarak duyuruluyor. Suriye’deki durum ve ülkenin geleceğiyle ilgili kaygılarımı daha önce “Ama ve acaba dolu geçiş dönemi” yazımda paylaşmıştım. Son birkaç gündür, özellikle Aveli-Nusayrilerin yoğun
Suriye’nin geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve başında bulunduğu Hayat Tahrir el Şam (HTŞ), halen Birleşmiş Milletlerin terör listesinde yer alıyor. Ama Türkiye, Arap ülkeleri, ABD, AB ve diğer uluslararası camia, Şara’yı geçiş dönemini yönetecek ve ülkeyi serbest seçimlere götürecek devlet başkanı olarak kabul etti. El-Şara, geçiş dönemi yol haritasını açıkladı ve bu dönemin 3-4
2024’te iç ve dış politikada yılın olayı ve yılın kişisini belirlerken zor olan ölçütü belirlemek, gerisi kendiliğinden geliyor. Benim ölçütüm politikadaki genel gidişe etkisi oldu. Yani o ismin 2024 içindeki siyasi gelişmelerin akışını nasıl değiştirdiği ve hangi olayın siyasetin genel akışını farklı sonuçlara yol açacak şekilde değiştirdiği. Böyle olunca 2024’te iç politikada yılın kişisinin MHP
Orta Doğu, güvenlik, ekonomik, kültürel, tarihi ve insanlık ilişkilerimiz açılarından dış politikamızın yaşamsal alanlarından birini oluşturuyor. Dolayısıyla bu bölgeye yönelik politikalarımızın iyi anlaşılması yararlı olabilir. Türkiye’nin Orta Doğuda, AKP öncesinde ve sonrasında izlediği dış politikalar arasında bariz bazı farklılıklar dikkat çekiyor. AKP iktidarından önce Türkiye, AKP iktidarından önce Orta Doğu ülkelerinin her biriyle, genel olarak
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisini Suriye politikası nedeniyle çok eleştiren Kılıçdaroğlu’nu bugünlerde hemen her konuşmasında hatırlatıyor, hedefe koyuyor. CHP lideri Özgür Özel ise geçenlerde CHP’nin Suriye konusunda fazla bir şey yapmadığı çıkışıyla -o zaman da CHP yönetiminde bulunması dolayısıyla- bir özeleştiri yaptı. Kılıçdaroğlu
Suriye’deki gelişmelerin önemli bir dönüm noktasına evrildiği bugünlerde, bir nefes alıp, süreci sağlıklı şekilde değerlendirmekte fayda var. Suriye’nin, her şeyin hızla değiştiği bu ortamında kapsamlı akademik bir analiz yerine, gözlemlerimi (8 Aralık 2024, 22:00 itibariyle) ham haliyle sizlerle paylaşmak istiyorum. (Bu yazı eş zamanlı olarak ‘Panorama Global’ www.uikpanorama.com portalıyla birlikte yayınlanmaktadır.) Sosyal medyada ve televizyonlarda
Beşar Esad’ın devrildiği saatlerde birçok Suriyeli tanıdığımla konuştum, aralarında tarafsız veya muhaliflere yakınlık duymayanlar da var, hiçbiri uyumamış gece boyu. Birçoğu artık ömürlerinde Suriye’ye gidemeyeceklerini düşünüyordu, şimdi o ümit doğdu. Evlerine dönebilecekler. Hepsi, belli kaygılar taşımakla birlikte, heyecanlılar, mutlular. Yeniden doğmuş gibiler. Rusya ve İran’ın desteğiyle koltuğunu koruyan Esad, savaşı kazandığı zannıyla, Kasyun’daki sarayında refah
Rusya, Ukrayna-NATO kriziyle, ABD İsrail-Lübnan ateşkes anlaşması ve Şükran Günü ile meşgulken fırsatı değerlendiren Heyet Tahir el Şam örgütü liderliğindeki radikal İslamcı silahlı gruplar kısa süre içinde Halep ve İdlip’i tamamen ele geçirdi, başkent Şam yolunda Hama’ya girdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, HTŞ saldırısının 28 Kasım’da başlaması ardından -iç ve dış kamuoyundaki algının aksine- Ankara’nın