Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile barışma ziyareti 14 Şubat Sevgililer Gününe denk geldi. Erdoğan BAE’de iken iki ülke arasında 13 işbirliği anlaşması imzalandı. Erdoğan ve Zayed kavga ve suçlamalarla geçen 9 yılın açısını çıkarıyor gibiydi.Anlaşmalar arasında BAE’ye Türk malı İHA ve SİHA satışı da vardı. Gelen bilgilere
“Zürafa” deyince, hepimizin aklına ilk olarak hayvanat bahçelerinde gördüğümüz, karada yaşayanlar arasında en uzun, geviş getirenler arasında ise en büyük sevimli bir hayvan gelir. Zürafanın bir özelliği de hayvanlar arasında en yüksek kan basıncına ve en güçlü kalbe sahip olmasıymış. Yüksek tansiyonuna rağmen baygınlık geçirmeden 5 metreyi bulan başını sağa sola çevirip eğilebiliyormuş. Ege sorunlarının
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2 Şubat günkü toplantısında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Osman Kavala için verdiği tahliye kararına uymadığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine başlattığı “ihlal sürecini”, üyelik yaptırımları yolunda devam ettirme kararı aldı.İhlal edildiği öne sürülen, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesidir.Ortada utanç duymamızı gerektiren üç durum var. Birincisi: susturma davaları İlk utanç
Dün, 1 Şubat günü sosyal medyada daha çok Whatsapp üzerinden dolaşıma sokulan bir metin vardı. Bana herhalde elli ayrı yerden geldi. Daha ilk okuyuşta sahte olabileceğine dair pek çok iz vardı ama metin özellikle AK Parti muhalifi kesim için hazırlanmış gibiydi ve pek çok kişi de anlaşılan inanmak istiyordu. Bana ileten tanıdıklarımın pek azı “doğru
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ekonomiyi toparlamak için kendi reçetesini açıkladı. “2000’li yılların ilk 10 senesinde yapıldığı gibi ciddi reformlar uygulayarak ülke riskini azaltmak.” Yani diyor ki, ekonomiyi toparlamanın yolu yapısal, köklü reformlardan geçer.Koç’un bu sözleri hükümetin doğal gaz sıkıntısı nedeniyle sanayi üretimine üç gün ara verdiği günlerde yayınlandı. Hükümet, krizi konutlara yansıtmamaya
Yunanistan 2021 yılının ikinci yarısında Fransa ve ABD ile imzaladığı savunma işbirliği anlaşmaları üzerine zafer havasına girmişti. Gerçi özellikle ABD ile imzalanan anlaşma pek zafer sayılmazdı ama Yunan hükümeti kamuoyuna o şekilde duyurudu. Ancak Atina’ya yeni yılla birlikte arka arkaya kötü haberler gelmeye başladı. Zafer nidaları giderek yerini çan seslerine bırakıyor. EastMed projesi ölüm döşeğinde
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi Kalkınma Holdinginin (ADQ) Başkanı Muhammed Hasan el Suwaidi, İngiliz Financial Times gazetesine açıklamalarda bulunmuş. Zayıflayan Türk lirası ve yüksek enflasyonun ekonomik kriz ihtimalini doğurduğunu ancak kendileri için büyük alım fırsatı ortaya çıkardığını söylemiş. Türkiye’de finans, lojistik ve gıda alanında yatırımlarla ilgileniyorlarmış. Türkiye Varlık Fonu’yla -kendi portföyündeki bazı şirketler dahil-
Bitirmekte olduğumuz 2021 yılı Türkiye-ABD ilişkileri açısından çukur ve tümseklerle dolu bir yolda araç kullanmak gibiydi. Yılın başından bu yana neler olduğunu hatırlayacak olursak, şu an neler olduğunu ve önümüzdeki 2022 yılında Türkiye-ABD ilişkilerinde neler olabileceğini de daha iyi okumak mümkün olacak. 2021’de neler oldu? – ABD Başkanı Joe Biden 24 Nisan’ı Ermeni soykırımı anma
Katar Dışişleri Bakanı Abulrahman El Sani, Türkiye’nin ekonomik zorluklarının ortaya çıkaracağı fırsatları yakından izlediklerini söyledi. El Sani bu açıklamayı Katar’ın Başkenti Doha’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 6 Aralık’ta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyareti için İstanbul’dan ayrıldığı sırada düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptı. Basın toplantısında Reuters muhabiri Çavuşoğlu’na ise Katar’a böyle bir destek için mi
Zam yağmuru sonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümetinin ekonomi dünyasındaki en büyük destekçisi sayılan TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu bile isyan ettirdi. Sanayide kullanılan doğalgaza 1 kasımda %48,8 zam yapılmasının “üretim maliyetlerini ve enflasyonu artıracağını” söyledi. Bu kadarını söylemesi dahi zor olmuştur ve muhtemelen Erdoğan’ı kızdırmıştır ama Odalar Birliği tabanında yükselen basıncı gösteriyor. Nitekim bu konularda daha