Önce 126 emekli büyükelçinin 1936 Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesinin iptali ihtimaline karşı çıkan -daha önce yayınlanmış- toplu açıklaması yeniden gündeme geldi. Sonda da 103 emekli amiralin bildirgesi. Emekli büyükelçilerin açıklamasına hükümet kanadından o kadar sert bir tepki gelmedi. Yalnızca son Montrö tartışmasının açılmasına -bir gazetecinin sorusu üzerine- vesile olan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, onu demek
24 Mart Kongresi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2001’de AK Parti’nin kuruluşundan bu yana katıldığı en zor kongresi. Sadece Kongreye birkaç gün kala -çok şey beklenen Merkez Bankası Başkanını görevden alarak mali yapının bir darbe daha almasına neden olduğu için değil. İstanbul Sözleşmesini iptal ederek AK Partili kadınların bir kısmını dahi kendisinden soğuttuğu için de değil. Sadece
ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye’nin S-400 füzeleri satın almasıyla başlayan krizin sona ermesi için Türkiye’nin Rus hava savunma sistemlerinden vazgeaçmesi gerektiğini söyledi. Gazete Duvar‘ın haberine göre 19 Mart günü İstanbul’da bir grup gazeteciyle bir araya gelen Satterfield, “Bu yaklaşım kişisel değil. Tamamen yasal gereklilik” dedi. İki NATO üyesinin “görüş birliği içinde olduğu konuların ayrılıklardan fazla
HDP hakkında kapatma davasının açılıp Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürüldüğü 17 Mart günü hem ABD hem AB’den tepkiler yağdı. Bu tepkilere Dışişleri Bakanlığı yine “içişimize karışmayın” yanıtı verdi. Ancak 18 Mart günü İngiliz ajansı Reuters’ın bir haberi sert tepkilerle neredeyse taban tabana zıt görüntü veriyordu. Ajans, AB liderlerinin 25-26 Mart’ta yapılacak toplantısında Türkiye’ye ekonomik yaptırım
Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi olarak çalışmış ve Daimî Konsey’de tatbikatlarının hazırlanmasında ve yönetiminde rol almış üç emekli büyükelçi, Ahmet Üzümcü, Tacan İldem ve Fatih Ceylan, Türkiye’nin ABD’nin Yunanistan’ın Türkiye sınırında askeri yığınak yaptığı ve NATO’dan dışlandığı iddialarına yol açan Avrupa Savunucusu 21 tatbikatında neden yer almadığını tartıştı. Ahmet ÜzümcüTacan İldemFatih Ceylan Son haftalarda Türkiye’nin Yunanistan’daki
“Türkiye, 21. yüzyılda dış politikasına anlaşılabilirlik kazandırmak istiyorsa, dünyada Trump’tan sonra belirtileri başlayan barış, işbirliği ve dayanışma eğilimleri yönünde erişilebilir bir vizyon açıklamalı ve bu vizyon ışığında uzun vadeli stratejik hedeflerinin neler olduğunu açık seçik ilan etmelidir.“ Kopuş Son bir iki aydan beri insanlık ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın dört yıllık görev süresince kendi ülkesinde
Joe Biden, Donald Trump’ın Beyaz Saray’ı devir teslim törenine katılmadan terk etmesinden birkaç saat sonra düzenlenen törenle ABD’nin 46’ıncı başkanı olarak göreve başladı. Trump yanlılarının askeri sokağa döken Kongre baskınına rağmen Biden sakindi ve sakin bir konuşma yaptı. Belki en köşeli ifadesi beyaz ırkçılığını terörizm sayarak mücadele sözü vermesiydi. Ülke tarihin seçilen ilk kadın ve
Yeni ABD yönetiminde yer alacak kişilerin Türkiye-ABD ilişkileri açısından isim isim tahlili, Türk dış politikasında halihazırdaki en sorunlu alanın ABD ile ilişkiler olması bakımından önemli. O alanda da en önemli sorun S-400 krizi. ABD, Rusya’dan alınan füzeler nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar uyguluyor. Önce Türkiye’nin de üreticilerinden olduğu F-35 programından dışlanması ve şimdiye dek -parası da ödenen-
Seçimleri kaybeden Donald Trump’ın Başkanlığı Joe Biden’e devretmesine günler kala Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar Türkiye-ABD ilişkilerinde yeniden çalkantılı günlerin yaklaşmakta olduğunu gösterdi. Mevcut tablonun NATO’ya da olumsuz yansımaları oldu.Yaptırımlar, Rusya’dan alınan S-400 füzeleri nedeniyle ABD’deki Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasasını (CAATSA) ihlal gerekçesine dayandırıldı. S-400 meselesinde ilk kriz 2019 yılında Türkiye’nin F-35 projesinden dışlanmasıyla
Devletin güvenlik ve dış ilişkileriyle ilgili bir kaynağımla konuşmaya “Neler oluyor?” diye başladığımda “Bu ara işler tekdüze biraz” yanıtı almayı doğrusu beklemiyordum. Benim Türkiye’de neler olduğunu tanımlayacağım son sıfat bu olurdu. Kovit ölümleri o gün yine zirve yapmıştı. Merkez Bankası 24 Aralık’taki toplantıda faiz artışı işareti verirken AK Parti bünyesinden karşıt sesler yükseliyordu. Sendikalar hükümetle









