Döviz kuru aldı başını gidiyor. 7 Haziran akşamı bir dolar 23,22 düzeyine fırlamıştı. Seçimden önceki son işgünü 20 liranın milim altında kapatmıştı oysa: 19,97 idi bankalararası döviz piyasasında belirlenen gösterge kur. Sekiz günde yüzde 16,3 oranında değer kaybetti Türk lirası. Ne oluyor? Ne olduğuna geleceğim ama önce uzunca bir girizgâh yapmalıyım. 2 Haziran günü yayınlanan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Mayıs’ta düzenlenen AK Parti mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası için hazırlanan reklam filmine PKK’lı Murat Karayılan’ın montajlandığı videoyu binlerce kişiye izlettirdi. Çok geçmeden Teyit ve Doğruluk Payı, reklam filmine eklenen video bölümünün Murat Karayılan’ın eski bir videosundan alınıp montajlandığı ve Kılıçdaroğlu’nun kampanya filminde böyle bir videoya yer
14 Mayıs seçimleri odaklı ve Rusya güdümlü Suriye’yle normalleşme süreci çerçevesinde Türkiye, Rusya, Suriye ve İran Savunma Bakanları ile istihbarat başkanlarının geride bıraktığımız hafta içinde Moskova’da yaptıkları toplantı tabii önemliydi. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve bağlantılı konular üzerinden iktidara yükleniyor, AK Parti’nin yanlış politikalarla Türkiye’nin başına bela sardığını, seçimi kazanırsa bu sorunu
14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin gelecekte yine kader planına inanan mı, yoksa bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde olan bir iktidarla mı yönetileceğini tayin edecek. Bu seçimlerin kritik önemi tam da bu nedenle stratejik anlam kazanıyor. Stratejik olan, yeni bir yol ayırımının bilincinde olmak, ortak geleceği çağdaşlaşma doğrultusunda hazırlamak, bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde güçlendirmektir. Aydınlanma, örf
Seçim öncesi dönemde iktidar partilerinin popülist muslukları açıp ekonomiyi “şahlandırması” adettendir. Ancak bunu yapabilmek için musluğu açtığınızda akacak kaynak gerekir. Şayet o kaynaklar kuruduysa seçimlere çok farklı bir tablo ile girmek de mümkün. Peki nedir o ekonomi tablosu? Şekilde Koç Üniversitesi’nden çalışma arkadaşlarım Cem Çakmaklı ve Sevcan Yeşiltaş ile yaptığımız çeyreklik büyüme tahminleri yer alıyor.
Finlandiya 4 Nisan’da Batı savunma ittifakı NATO’nun 31’inci üyesi oldu. Brüksel’de yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilen üyelik kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31 Mart’taki oturumunda Finlandiya’nın üyeliğini onaylaması ardından alındı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin onay belgesini NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto’nun yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı
Paris’teki Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin Türkiye’ye karşı verdiği ceza, Kürt petrolü ile ilgili 1992’de Erbil’de Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBH) kurulmasından bu yana süregiden tartışmalı fiili durumu, hem Erbil, hem Ankara, hem Bağdat hem de bölgedeki yabancı petrol şirketleri için daha da karmaşık hale getirdi. Şimdi hukuka riayet, egemenliğe saygı, adil gelir paylaşımı, şirketlere güvence ve jeopolitik
Türkiye’de, yaklaşık iki ay sonra Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli seçimi yapılacak. Ülkenin kaderini tayin edecek böylesine bir seçim arefesinde, halk, asrın felaketi olarak nitelenen bir depremin yol açtığı görülmemiş boyuttaki maddi ve manevi yıkımla karşı karşıya kalmış durumda. Ülkeye yılgınlığın ve yorgunluğun hakim olduğu bu zorlu dönemde, kimse dünyada olan bitenle gereği şekilde
Depremlerin yarattığı olağanüstü şartlar altında da olsa, sağlıklı bir demokrasi için gelecek seçimlerin yapılabilmesi son derece önemlidir. Bu seçimlere Cumhuriyet tarihinin en derin ve uzun dönemli ekonomik krizinin içinde yaklaşırken bir de deprem kaosuyla karşı karşıya kaldık. Bu zor günlerden geçerken seçim konuşmak istemesek de bu günlerin de geçeceğine dair inancımızı koruyarak, ülkenin yeni gündeminde
Deprem felaketi ülkenin üzerine karabasan gibi çöktü. Görülmemiş boyuttaki can ve mal kaybı herkesin yüreğini dağladı. Yaraların sarılmasından sorumlu kişi ve kurumların sergilediği ibret verici beceriksizlik acıların daha da artmasına yol açtı. Bazı gerçekler apaçık görünür hale geldi. Deprem, “uzaya sert iniş yapacağız” şeklindeki içi boş söylemlerle ülke yönetmenin maliyetinin ne kadar ağır olduğunu bütün