Dün, 14 Aralık’ta Türkiye’nin hem ABD hem de Avrupa Birliği ile ilişkilerinin İsveç’in NATO üyeliği ortak paydasında daha da sarpa sardığını gösteren iki önemli gelişme oldu. Bunlardan biri AB liderler Zirvesinin Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ı da aday üye olarak kabul etmesi, diğeri de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki telefon görüşmesiydi. AB
Arap Bahar’ından beri sosyal medyanın toplumsal olaylar üzerindeki etkisini giderek daha çok hissediyoruz. Türkiye’de bu durumun en somut örneği daha önceki yazımda da değindiğim sosyal medya mahkemeleri. Ancak Ukrayna ve Gazze’de yaşananlar bize sosyal medyanın artık sadece günlük hayatımızın değil, savaş anlarının bile ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterdi. Dünyanın bir ucunda Paris’te Eiffel kulesinin önünde
Gazze Krizi sadece uluslararası politikadaki dengeleri ve Türkiye’nin planlarını değil iç politikadaki dengeleri, partiler arası saflaşmaları da değiştiriyor. Bundan birkaç hafta önce birisi MHP lideri Devlet Bahçeli ile Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun görüşüp aynı slogan altında saflaşacağını söylese ciddiye alınmazdı. Şimdi “Mehmetçik Gazze’ye” sloganı etrafında birleşiyorlar. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da o safta.
ABD Başkanı Joe Biden 19 Ekim’de Kongre’den İsrail ve Ukrayna’ya askeri yardım için 100 milyar dolar ek bütçe talep edeceğini ilan ettiği konuşmasıyla tarihe nasıl geçecek? Bir ABD Başkanının seçimi kazanmak için dünyayı ateşe atmaya hazır olabileceğinin tehlikeli bir örneği olarak geçmesi de mümkün. ABD’nin askeri ve mali üstünlüğünü dünya siyasetindeki baskın gücünün 30 yıl önce Sovyetlerin devrilmesi
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Suriye’de bir Kürt “devletimsi” yapı oluşturduğunu söyledi. 26 Eylül’de Moskova’da Tunus Dışişleri Bakanı Nebil Ammar ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, ABD’nin Fırat’ın doğusunda oluşturduğu bu yarı-devlet (İngilizcesiyle “quasi-state”) yoluyla Suriye “petrol ve tahılını kaçırdığını” da sözlerine ekledi. Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye konusunda yürüttüğü Astana süreci üzerine
Nikol Paşinyan’ın siyasi acemiliği ve fırsatçılığı Ermenistan’a pahalıya mal olmaya, İlham Aliyev’in dinamik ittifaklar politikası ve deneyimiyse Azerbaycan’a kazandırmaya devam ediyor. Tabii Ermenistan yönetiminin başta ABD ve Fransa gibi destekçileri konum kaybederken İran kaybetmese de durduğu yerde patinaj yapıyor. Azerbaycan’la beraber Rusya, Türkiye ve İsrail de konum güçlendiriyor bu arada. Bu Aliyev-Paşinyan, ya da Bakü-Erivan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için Nev York’a yola çıkarken Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle yolları ayırma ihtimalinden söz etmesine AB saflarından “Gitme kal, istediğini verelim” diyen olmadı şimdiye kadar. BM çalışmaları sırasında yapılacak ikili görüşmelerde AB liderlerinin Erdoğan’a “Türkiye’siz olmaz” mesajı vereceği beklentisi var belki de Cumhurbaşkanımız ve yakın çevresinde. Erdoğan’ın ikili görüşme programında
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi maden ocağında göçük meydana geldi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, saat 16:30’da yaptığı açıklamada 280 kişinin çalıştığı vardiyada göçük sebebiyle 1 kişinin öldüğünü, 6 işçinin ise yaralandığını açıkladı. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, kurtarma çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Hacıbektaşoğlu, “Ekipler güvenli bir şekilde kuyudan çıkıyıor. Bu bir tavan çökmesi,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu aleyhine devlet ve kurumlarını aşağılama (TCK 301) ile halkı kin ve düşmanlığa teşvik etme (216) suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Soruşturma, Tanrıkulu’nun 8 Eylül akşamı TV100 canlı yayınında TBMM üyelerinin Türk Silahlı Kuvvetlerini eleştirme hakkından söz ederek, “15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen…”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G20 Zirvesine katılmak üzere Hindistan seyahatine başladı. 9-10 Eylül’de yeni Delhi’de yapılacak zirvesinin bu yılki konusu “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek”. Bu yılki G20’ye çerçeve çizen tema Hindu dini kitaplarındaki eski Sanskritçe “Vasudhaiva Kutumbakam” kavramından alınmış. Resmi internet sitesinde şöyle açıklanmış: “Tema, tüm yaşamın (insan, hayvan, bitki ve mikroorganizmalar) değerini ve