Son günlerde Türk-Yunan ilişkilerindeki gerginlik karşılıklı suçlamalarla söylem bazında tavan yaptı. Bu sefer Ege’de taciz olaylarından tutun, adaların silahlandırılmasına, Lavrion kampında terör örgütü mensuplarının eğitilmesinden, yasa dışı göçe kadar tüm Türk-Yunan sorunları 36 kısım tekmili birden sahnede. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TEKNO FEST’in açılışında yaptığı konuşmadaki “Ey Yunan, tarihe bak, çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli
Tam da Abdülhamid Han sondaj gemisi, Akdeniz’de suları bulandırmadı yeni bir krize neden olmadı diye sevinirken, bu kere Yunanistan Türk-Yunan ilişkilerinde havayı elektriklendirdi. Yunanistan’a ait hava unsurları bir hafta içerisinde Türk F-16’larını üç kez radar kilidi atarak taciz etti. Bir uçağın radar menziline alınarak vurulması için tetik çekilmesine kadar gerekli teknik hazırlıkların tamamlanmasına kilit atmak
Doğu Akdeniz’de NATO görevi yürüten Türkiye uçaklarına Yunanistan F-16’ları tarafından taciz edildiği belirtildi. Anadolu Ajansı ve Habertürk gazetesinin Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırarak 23 Ağustos’ta yayınladığı habere göre NATO üyesi Yunanistan’a ait savaş uçakları, Doğu Akdeniz’de NATO görevi yerine getiren Türkiye jetlerinin görevini engellemek üzere “bilinçli bir şekilde radar kilidi” kullandı. Bir radar veya sensör
Karadeniz’de çalışmalarını sürdüren 3 sondaj gemisine ek olarak Mayıs ayında Mersin’e getirilen Abdülhamid Han sondaj gemisi bakım ve teknik işlemlerinin ardından 9 Ağustos’ta demir aldı. Geminin görev yerine uğurlanması için Taşucu Limanında gerçekleştirilen törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Abdülhamid Han’ın Akdeniz’de çalışma yürüteceğini açıkladı: “Bugün Abdulhamid Han Gemisi’ni Akdeniz’e yolcu ediyoruz. Ülkemizde ilk petrol
Ekonomimiz geriledikçe birçok alanda tavizler vermeye başladığımızı görüyoruz. Son olarak 27 Temmuz 2022 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile artık Bulgaristan vatandaşlarının sadece kimlik kartı ile ülkemize gelebilecekleri duyuruldu. Bulgaristan vatandaşlarına getirilen bu kolaylığın sınırdaki esnafımız için alındığı anlaşılmaktadır. Ülkeler arası ilişkilerde en temel husus mütekabiliyettir. Diğer bir deyişle size nasıl muamele ediliyorsa buna
Joe Biden’den önce Suudi Arabistan’a gidip de fahiş miktarlarda bir silah satış anlaşmasıyla dönmeyen bir ABD Başkanı olmuş muydu acaba? Ya da petrol üretim kotalarında istediğini yaptıramadan, sözünü dahi alamadan dönen bir Amerikan başkanı? Bırakın onu, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’ın kendi petrolünü yüksek fiyattan satmak için Rusya’dan indirimli petrol alarak ABD’nin yaptırım
Türkiye ABD Kongresindeki Yunan lobisine çok şey borçlu; daha çok da silah sanayii alanında. ABD Kongresinin 35 üyesinin Başkan Joe Biden’e mektup yazarak Türkiye’nin istediği F-16 uçakların satılmamasını istediği haberini okuyunca zihnimde bu cümle belirdi. Çünkü aynı 9 Temmuz günü Türkiye’nin insansız hava aracı üreticilerinden Baykar ürettiği 7 adet Akıncı silahlı (İHA) aracının görüntülerini basınla
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya odağında tartışılan NATO Madrid Zirvesi çerçevesinde yapılan görüşmelerin diğer sonuçları da ortaya çıkmaya başladı. Bunlar arasında Kıbrıs, Yunanistan ve Ermenistan konularındaki üç gelişme Türkiye’nin uluslararası ilişkiler ağını da etkileyecek türden. Kıbrıs Kırbrıs Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasidis’in liderler yemeği sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanına gelip sohbet
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Yunanistan ile Ege Denizindeki adalar sebebiyle yaşanan krizle ilgili sert duruşunu bozmadı. Erdoğan, 17 Haziran’da Cuma Namazı çıkışında gazetecilerin soruları üzerine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantılarının yapılmayacağını belirterek “Yunanistan bundan sonra başının çaresine baksın” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Dürüst siyasetçi karşımda olmadığı sürece bunlarla bir daha görüşmeyeceğimi, Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey
Rusya, Türkiye-Yunanistan arasındaki söz düellosunu açıkça “kayıkçı kavgası” olarak görüyor. Suriye’de hesaplar karıştı. NATO’da PKK tablosu bize söylendiğinden faklı. Hepsine geleceğiz. Ama madem “yanılsama ve gerçeklik” diye daha çok felsefe ve estetiği ilgilendiren bir başlık attık, hakkını vermek için önce iç politikaya dokunmamız gerekiyor. AK Parti’nin Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in sözleri mükemmel bir yanılsama örneği.