Gazeteci-Yazar
Doğru adını kim koyacak diye bir süredir dikkatle izliyordum. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan koydu. Bakırhan’ın 8 Nisan günü DEM Meclis Grubuna hitabındaki şu cümle, iktidara sıradan bir öneri gibi görünse de sürecin gerçek adını bütün çıplaklığıyla içinde barındırıyordu: “Silahsızlandırma süreci özel bir yasayı gerekli kılmaktadır.” Silahsızlandırma… Daha da açık söylersek PKK’yı silahsızlandırma
CHP lideri Özgür Özel üstüne gide gide Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı da iç politika polemiğine çekmeyi başardı. 6 Nisan günü Olağanüstü Kurultayda güven tazeledikten sonra yaptığı miting konuşmasında “Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar. (…) Amerika’ya soruldu, açıklamalar var” deyince Fidan “X” hesabından “Artık haddini bil!” diye patladı. “Halkımız dışında kimseden icazet istemedik”
CHP’nin 6 Nisan Olağanüstü Kurultayında güven tazeleyen Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı erken seçime zorlama dozunu yükseltti. “İşte bu parti milletin adayını belirlemiş ve sana meydan okumaktadır” diye Silivri cezaevinde tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu işaret eden Özel şöyle devam etti: • “Eğer korkmuyorsan, yiğitsen, mertsen, cesaretin varsa çık karşımıza. Biz hırsızsak biz
Ekrem İmamoğlu, AK Parti döneminin yargı operasyonlarının simgesi haline gelen Silivri Cezaevinden “Korkma!” diye bir mesaj yayınladı; “Gaflet, dalalet içinde olanlardan korkma!” “Korkma” İstiklal Marşının ilk sözcüğü. “Gaflet ve dalalet, Mustafa kemal Atatürk’ün gençliğe hitabından alınma. Üç yüz küsur genç, çoğu üniversiteli, İmamoğlu protestolarına katıldığı için cezaevinde. Gözaltına alınmaları esnasında maruz kaldıkları işkence iddiaları soruşturulmayı
Laf sahibinden ürer diye bir söz vardır. Bakanlarından medyasına dek AK Parti 3 Nisan sabahından itibaren dört koldan AK Parti 2 Nisan alışveriş boykotunun nasıl tutmadığını anlatma çabasında. Boykot tutmadıysa sayın bakanlar, işi gücü bırakıp neden tutmadığı propagandasını sürdürmenin ne gibi bir hedefi var. Boykot tutmadıysa, bunu sürekli tekrarlayıp iman tazeleyerek, ya da boykot çağrılarını
İki yüz yıla hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü çabamızda gün itibarıyla geldiğimiz yeri anlatacak en ciddiyetsiz, en traji-komik örnek belki de alışveriş boykotunun da soruşturma konusu yapılması oldu. Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk 27 Mart’ta birkaç Avrupa gazetesiyle birlikte T24’te yayınlanan yazısında “Sınırlı demokrasi de halkın en çok sevdiği ve gelecek seçimde en çok oyu
AK Parti-MHP Cumhur ittifakının, PKK’yı silahsızlandırma planı tutmazsa ne yapacağı, yani B-planı az çok belli olmaya başladı: başarısızlığı CHP’ye yıkmak. Sanki İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları 19 Mart sabahı sansasyonel bir şekilde gözaltına alınmasaydı da CHP meydanlara inecekmiş gibi, bunu “Terörsüz Türkiye” hedefine “sabotaj girişimi” haline getirmek. Bu senaryoyu son birkaç gündür MHP’nin
Ankara “Yeni Bizans” taktiklerinde İstanbul’u solladı geçti. İmamoğlu Krizi olmasaydı, hafta içinden yalnızca 2 gün yiyecek Ramazan Bayramı iki hafta sonu köprülenip 9 güne çıkarılmayacaktı. Yan ürün olarak 29 Mart’ta CHP lideri Özgür Özel’in 29 Mart’ta İstanbul, Maltepe’de ilan ettiği mitinge katılımın düşük olması da hedeflenmiş olabilir. Soru, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bayram tatilini CHP ve