Süleyman Demirel’in 100’üncü doğum günü nedeniyle 1 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenen toplantı, Türkiye’de siyasetin yönelimine dair dikkat çekici işaretler verdi. Toplantıya önayak olan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel’in doktoru ve danışmanı, eski İYİ Parti Milletvekili Aylin Cesur oldu. Toplantıyı düzenleyen, Doğan Subaşı başkanlığında CHP bağlantılı sol-sosyal demokrat çizgideki Ülke Politikaları Vakfı. Cevahir Otelin toplantı salonunu tıklım tıklım dolduranlar
Rusya, Ukrayna-NATO kriziyle, ABD İsrail-Lübnan ateşkes anlaşması ve Şükran Günü ile meşgulken fırsatı değerlendiren Heyet Tahir el Şam örgütü liderliğindeki radikal İslamcı silahlı gruplar kısa süre içinde Halep ve İdlip’i tamamen ele geçirdi, başkent Şam yolunda Hama’ya girdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, HTŞ saldırısının 28 Kasım’da başlaması ardından -iç ve dış kamuoyundaki algının aksine- Ankara’nın
Suriye’de yıllardır devam eden iç savaş, Halep ve Hama’da muhalif grupların ilerleyişi ve Şam’da darbe girişimi iddialarıyla yeni bir boyut kazandı. Beşşar Esad rejimi hem muhalif saldırılar hem de iç çatışmalarla sarsılırken, bu gelişmelerin Türkiye ve bölge üzerindeki etkileri giderek daha belirgin hale geliyor. Muhaliflerin kazanımları, rejimin zayıflayan kontrolünü gözler önüne sererken, Türkiye’nin bu krizden
Suriye’de muhalifler baskın harekatla birkaç gün içinde inanılması güç ilerleme kaydettiler. Al Majalla gazetesinde 26 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan makalemde, Beşar Esad’ın, iç savaşta, Rusya ve İran’ın desteğiyle muhalefete karşı üstünlük sağladığını ve iktidarı elinde tutmayı başardığını, ancak babası Hafız’ın 1980’lerde Suriye’deki Müslüman Kardeşler ayaklanmasına karşı kazandığı mutlak zafere ulaşamadığını, zira ülkenin yüzde 30-35’lik bölümünde
Suriye’de radikal İslâmcı Heyet Tahrir üş-Şam (HTS) örgütü öncülüğündeki silahlı muhalif güçlerin iki gün içinde ülkenin ikinci büyük şehri Halep’i ele geçirdikten sonra güneye, Şam’a doğru yönelip Hama şehrine de girmeleriyle birlikte Ankara’da hararet yükseldi. HTŞ güçlerinin Şam’la arasında sadece Humus şehri kalırken, Şam’da Beşar Esad’a karşı darbe girişimi iddiaları var. Esad’ın kardeşi Mahir Esad’ın
Türkiye’nin göçmen, mülteci ve yabancı politikalarını, özellikle de vatandaşlık sürecini herkes gibi ben de uzun bir zamandır kaygıyla izliyorum. Şeffaflık eksikliği, belirsiz istatistikler ve izlenen politikanın hangi amaca hizmet ettiğinin net bir şekilde açıklanmamış olması, bu sürecin dünyanın en kötü örneklerinden birine dönüşmesine neden oluyor. Kolayca verilen vatandaşlık Geçtiğimiz yaz Como’daki bir uluslararası toplantıda, Maronit
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 29 Kasım’da Silivri Cezaevi’ne gelerek, “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i ziyaret etti. Özel, ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada, tutuklamanın hukuksuz olduğunu ve sürecin bir “algı operasyonu” olduğunu vurgulayarak sert eleştirilerde bulundu. CHP lideri: “Düşman hukukuyla karşı karşıyayız” Cezaevi önünde
26 Kasım 2024 tarihinde İsrail ile Lübnan arasında bir ateşkese varıldığı uluslararası medya da geniş yankı uyandırdı ve “Ortadoğu’da bir yatışma dönemine mi giriliyor?” sorusunu gündeme getirdi. Hamas’tan da ateşkese yönelik olumlu mesajlar geldi. Durumun nereye evrileceği belirsiz ama İsrail’in neden ateşkese rıza gösterdiği tartışılmaya değer. Çeşitli faktörler öne sürülebilse de bu yazıda İsrail hava
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesine karşı 9 gündür maden sahasında eylem yapan 500 maden işçisi seslerini duyurabilmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş başlattı. 20 Kasım’da sabah vardiyasıyla kendilerini yer altındaki maden sahasına kapatan 500 işçi daha sonra eylemlerini sahaya taşımış, gerekirse açlık grevi başlatacaklarını duyurmuştu. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit Madeni
18. yüzyılda kurulan Balıklı Rum Hastanesi, 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması sonrasında azınlık vakfı statüsünde faaliyet göstermeye devam etmiştir. Hastane, binası, arazisi ve çok sayıda gayrimenkulü ile en zengin cemaat vakıflarından biri olup, yüksek kira geliri elde etmektedir. 1991 yılında yapılan Balıklı Rum Hastanesi Vakfı (BRHV) yönetim kurulu seçiminde, seçim kurulu, adaylar ve yönetim kuruluna seçilen