Avrupa Birliği liderlerinin 6 Ekim Prag zirvesinde kabul etmeleri beklenen Rusya’ya yönelik 8’inci yaptırım paketi Türk ekonomisini derinden etkileyebilecek bir madde taşıyor. Rusya’ya yılda 7 milyar avro daha zarara uğratması amaçlanan yeni AB yaptırımları Rusya ile hava ve deniz taşımacılığı, çelik ürünleri, kâğıt, makine ve makine aksamı kimyasal ve plastikler, yüksek teknoloji ürünleri, bilişim teknolojileri
1999 yılında henüz Vladimir Putin iktidarda değilken ilk kez Rusya’ya seyahat etmek istediğimde ülkenin Sovyetler döneminden kalma vize düzenlemeleri sorunu ile yüz yüze gelmiştim. Ülkeye girmek için bir davet mektubu edinmeniz gerekiyordu, ama o davet mektubunu nereden ve nasıl isteyeceğiniz belli değildi. Konsolosluğun internet sayfası davet mektubu olmayan kişiler için özel birtakım şirketlere yönlendirme yapıyor
Ekonomimiz geriledikçe birçok alanda tavizler vermeye başladığımızı görüyoruz. Son olarak 27 Temmuz 2022 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile artık Bulgaristan vatandaşlarının sadece kimlik kartı ile ülkemize gelebilecekleri duyuruldu. Bulgaristan vatandaşlarına getirilen bu kolaylığın sınırdaki esnafımız için alındığı anlaşılmaktadır. Ülkeler arası ilişkilerde en temel husus mütekabiliyettir. Diğer bir deyişle size nasıl muamele ediliyorsa buna
Marshall Fonu’nun Türkiye, Avrupa ve Küresel Konular Programı kapsamında gerçekleştirdiği “Avrupa Birliği Algıları” araştırmasının sonuçlarına göre Ukrayna Krizinin ardından Türkiye yüzünü AB’ye döndü, Rusya’ya destek düşerken, kamuoyu dış politikada denge politikasını ve müzakereyi “değerli yalnızlığa” tercih etti. German Marshall Fonu’nun (GMF – The German Marshall Fund of the United States) 27 ilde 2.180 kişiyle Mart
Yirmi yedi üyeye sahip Avrupa Birliği birçok açıdan dünya sahnesinde önemli bir yer tutsa da küresel bir güç olamadı. Ticaret ve bununla ilgili olarak yarattığı yüksek standartlar, kuvvetli bir para birimi ve ortaya konan yumuşak güç ne yazık ki küresel aktör olmak için yeterli olmuyor. Kuvvetli askeri boyuta sahip olmayan bir ülke veya ülkeler topluluğu
Ukrayna Krizi ile Avrupa Parlamentosu da yıllardır konuşmadığı Türkiye ile konuşmaya karar verdi. AB–Türkiye Karma Parlamento Komisyonu 2018’den bu yana ilk toplantısını 17 Mart’ta Brüksel’de yaptı. Avrupa Birliği Türkiye’yi kendi rahatı bozulduğu zaman hatırlıyor, sonra arkasını dönüyor; bu durumda hak ve özgürlükler alanındaki haklı eleştirileri de zayıflatıyor. Dört yıl aradan sonra yapılan bu toplantıda da
Rusya tarih ders kitapları Rusya’nın 19.yy’da büyük devlet siyaseti izleme politikasının temel açmazını Batı ve Doğu arasında sıkışıp kalmak olarak görür. Bir yanda temelde güçlü bir Rusya’nın ortaya çıkmasını engellemeyi en büyük hedef haline getirmiş olan İngiliz ve Fransız devletlerinin liderliğindeki Batılı blok vardır. Öte yanda giderek zayıflıyor olsa da Rus İmparatorluğu’nun geleneksel dış politika
2008 küresel krizinin ve 2015 göçmen krizinin tetiklediği dinamikler, Soğuk Savaş sonrası kurallara ve piyasa ekonomilerine bağlı liberal demokratik küresel düzenin geleceği için soru işaretlerine yol açtı. Popülizm, korumacılık, otokrasileri yatıştırma politikaları, dış politikada perakendeci yaklaşım öne çıktı. ABD’de küresel sorunlara ve kurumlara duyarsızlık, Avrupa Birliğinde (AB) entegrasyonla ilgili kurumsal sorunlar ve yumuşak güçte aşınma
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının insani boyutunun ciddiyeti yükselirken çözüm için ilk üst düzey toplantıya ev sahipliği yapan ve arabuluculuk rolü üstlenen Türkiye, bölgesel diplomaside hareket alanını genişletiyor. Geçtiğimiz hafta 19 yıl sonra ilk defa bir İsrail Cumhurbaşkanı, Isaac Herzog, Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü. Erdoğan görüşmeyi “bir dönüm noktası olarak tanımladı,” enerji ve
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın istilası altındaki Ukrayna için “Bizden biri. AB’de görmek istiyoruz” dedi. Leyen’in de kürsü aldığı Avrupa Parlamentosu’nun 1 Mart oturumuna video ile bağlanan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky ise Avrupa’nın Ukrayna’nın yanında olduğunu, Ukrayna’yı üye alarak kanıtlamasını istedi. Aynı gün Ankara’da konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise “Ukrayna’ya gösterdiğiniz