Rusya’nın TASS haber ajansı 23 Ağustos akşam saatlerinde Rus paralı asker ordusu Wagner’in başı Yevgeni Prigojin’in öldüğünü duyurdu. Wagner’in Telegram kanalı Gri Bölge de “Prigojin öldü” yayını yaptı. St. Petersburg’a gitmek üzere Moskova’dan havalandıktan kısa süre sonra Tver yakınlarında düşmüştü. Şu ana dek Prigojin’in gerçekten o uçakta bulunup öldüğüne dair tek resmî açıklama Rusya Cumhurbaşkanı
Haziran ayında Rusya ordusuna karşı başlattığı ayaklanma ile gündeme gelen paralı asker grubu Wagner’in şefi Yevgeni Prigojin’e ait özel uçak 23 Ağustos’ta Moskova’nın kuzeybatısında düştü. Interfax haber ajansının aktardığına göre Moskova ile St. Petersburg arasındaki Tver bölgesinde düşen uçakta seyahat ettiği belirtilen 10 kişinin cesedine ulaşıldı ve arama operasyonu tamamlandı. Ancak Prigojin’in ölümü resmi makamlarca
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aldığı siyasi kararlarda keskin değişiklikler yapma konusunda benzersiz cesarete sahip bir siyasetçi. Bazıları gerçek bir ideolojisi olmadan sadece siyasi olarak uygun bulduğu adımları attığını söylese de Erdoğan, öne çıkan dış politika konularında gittikçe daha isabetli pozisyon almaya başladı. Çünkü ne kadar eleştirirse eleştirsin, ister kendi çıkarına uygun düştüğü, isterse ülkenin geleceği
‘Dış politika’ dönüşüme açıktır, fakat doğası gereği ani dönüşlere, keskin, riski yüksek ve maceracı virajlara yatkın bir şey değildir. Dış politikanın yapısal hedefleri ve çerçevesi bellidir. Günden güne değişmez. O halde, belki de Türkiye bakımından ‘dış politika’ yerine ‘dış ilişkiler’ dememiz daha doğru olacaktır. İkisi arasındaki fark nedir? Birincisi, ilkelerden ve değerlerden beslenir, uzun vadeli
Bağımsızlık savaşını kazanmış Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğunun devamı olarak tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması 24 Temmuz 2023’te 100 yaşına bastı. Üç ay sonra, 29 Ekim’de yönetim şekli Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet olarak ilan edilecekti; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını üç ay sonra kutlayacağız. Lozan Antlaşması, uluslararası planda Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olarak kabul edilir ama daha imzalandığı günden
Rusya’nın 17 Temmuz sabahı itibarıyla tahıl koridoru anlaşmasından çekildiğini duyurması Batı başkentlerinde olduğu gibi Ankara’da da sıkıntıya yol açtı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dış kaynak arayışı çerçevesinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne yola çıkarken Türkiye’nin anlaşmanın devam etmesini istediğini, dönünce bu konuyu Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le konuşacağını söyledi. O arada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Rus karşıtı Sergey
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 11-12 Temmuz’da Litvanya’nın Başkaneti Vilnius’ta yapılan NATO Zirvesi başlamadan hemen önce İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmede İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışığı yaktı. Açıklamayı da Stoltenberg yaptı. Böylece Türkiye, Batı’daki beklenti üzerine Zirve başlamadan önce İsveç’e onay vermiş oldu. Deyim yerindeyse İsveç “Atı aldı, Atlaktik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyeliği ile ilgili diplomasi trafiği son hızıyla devam ederken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile İstanbul’da yaptığı toplantının ardından Ukrayna’nın NATO üyeliğine desteğini açıkladı. Erdoğan, “Şüphesiz Ukrayna NATO’ya üyeliği hak ediyor,” dedi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ülkesinin NATO’ya katılması ve müttefiklerinden daha fazla silah talebi ile çıktığı diplomatik
Rusya’daki Wagner isyanının her ne kadar bittiği ilan edilse de gerçekler hiç öyle değil. İsyan, deyim yerindeyse askıya alındı, pazarlıklar ve gerilimin devam ettiği görünüyor. Muhtemel senaryolara göre gelişmelerin Türkiye’ye etkileri olacak. Bunları tek tek ele alacağız ama önce bu Pazar sabahı Ayvalık’ta bu konu üzerine kulak misafiri olduğum, biri Almanya’dan olmak üzere iki emekli