“Rusya’nın Ukrayna’yı istilası mı, ekonomik kriz mi?” sorusunu belki de zor bir günde soruyorum. Yıllık enflasyon oranı 3 Mart sabahı TÜİK tarafından yüzde 54,44 olarak açıklandı; sadece Şubat enflasyonu yüzde 4,81. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aylık yüzde 44, 12 aylık yüzde 123,80 tahminlerini ilan etmişti ondan az önce. Öte yandan bir komşumuz üstün
ABD’de Joe Biden yönetiminin Türkiye’ye büyükelçi olarak atadığı eski senatör Jeff Flake, 26 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a güven mektubu sundu. Büyükelçi Flake, 10 Aralık 2021’de ABD’de yemin ederek görevine başlamış, 7 Ocak’ta eşi Cheryl Flake ile birlikte Türkiye’ye gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sunmasının ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği web sitesinde “Parti siyaseti, suyun kıyısında biter”
ABD Başkanı Joe Biden’ın 9-10 Aralık tarihlerinde video konferans yoluyla toplayacağı Demokrasi Zirvesine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı da davet etmiş olsaydı, şimdi, şu günlerde Beştepe tarafından yürütülebilecek psikolojik propaganda faaliyetini hayal edebiliyor musunuz? Bu zirveyi çok önemsediğim için söylemiyorum; küresel ikiyüzlülüğün bir parçası olarak görüyorum. Ama bu günlerde, ABD’nin Erdoğan’ı kabul etmek zorunda kaldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Aralarında YetkinReport’un da bulunduğu gazetecilere konuşan bir ABD’li yetkili, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’nin 40 yeni F-16 savaş uçağı ve 80 güncelleme takımı satın alma talebiyle ilgili müzakerelerin önümüzdeki ay, Aralık ayında Ankara’da başlayacağını söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, F-16 görüşmeleri F-35 görüşmelerinden tamamen ayrı ele alındığını, çünkü Türkiye’nin F-35’e dönüş kapısı artık kapandığını ve görüşmelerin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son on gün zarfında önce zoraki müttefikini, sonra da zoraki dostunu ziyaret etti. Ancak, ne zoraki müttefikinden ne zoraki dostundan istediklerini alabildi. Önce, BM Genel Kurul toplantısına katılmak üzere geçen hafta New York’a gitti. Ancak, asıl amacı ABD Başkanı Joe Biden ile görüşebilmekti.Böylece, Biden ile 14 Haziran’da Brüksel’de gerçekleştirdiği görüşmeyle kurmayı başardığı
Fatura derken mali faturası değil kast ettiğim. “İtibardan tasarruf olmaz” demagojisiyle şatafata saçılan milyonların faturası elbette bize çıkacak. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmeye ABD’den askeri nakliye uçaklarıyla getirttiği Alman malı özel limuzinlerle gitmedi, metroyla gitti. Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Türkiye’ye dönüşünde, daha önce hiçbir ABD Başkanından Biden’den gördüğü muameleyi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ABD’ye taşıyan uçak 19 Eylül öğle saatlerinde İstanbul’dan havalandı. Diplomatik kaynaklara göre Erdoğan ve beraberindekileri ABD’ye taşıyan uçak havalandığı saate kadar ABD Başkanı Joe Biden ile görüşeceği konusunda henüz bir işaret yoktu.Gerçi bunu kendi ağzından duymak da mümkündü, eğer basın toplantısına girmesine izin verilen gazetecilerden herhangi biri sormuş olsaydı.Beş soru soruldu. Bazı
Hem de uçak uçak gidiyor. Ama önce ne olduğunu anlatayım. ABD dünya liderlerinden 21 Eylül’de yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarına mümkünse gelmemelerini, mesajlarını Covid-19 pandemisi nedeniyle olabildiğince video yoluyla iletmelerini rica etti. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield imzasıyla gönderilen 13 Ağustos tarihli mektupta, yine salgın nedeniyle ABD Başkanının liderlere vereceği “hoş geldin yemeği”
Yangın sadece ormanlarda, kıyılarda değil, her sahada devam ediyor. Siyasetteki yangın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesindeki koltukların sallantıda olmasıyla Ankara’da bakan-toto oynanmasıyla görünür halde. Dış politika alanındaki yangın da aslında orman yangınları nedeniyle doğal olarak ikinci plana düşmüş kaçak Afgan göçü konusunda. ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken’ın son beyanı, Ankara’yı sıkıntıya soktu. Yoksa bizim son dönemde