Kamuoyu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 9 Nisan’da yapılan telefon görüşmesini sadece Türk resmi kaynaklarından öğrenmiş olsaydık, İletişim Başkanlığının iki cümlelik açıklamasıyla yetinmiş olacaktık. Beştepe, iki liderin görüştükleri cümlesi dışında bir de “Türkiye-Rusya ilişkilerini geliştirecek hususlar ve bölgesel gelişmeler ele alındı” bilgisini veriyordu.İlk ayrıntılar önce Rusya’nın yarı-resmi haber ajansı olan
Mısır’ın hidrokarbon yataklarının aranması için açtığı ruhsat ihalesinde Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması, geçtiğimiz günlerde, Atina-Kahire-Ankara üçgeninde diplomatik bir hareketlilik yaşanmasına yol açtı. 18 Şubat’ta 24 parsel üzerinden açılan uluslararası ihalede, Mısır arama/sondaj alanlarını Türkiye’nin 2019 yılında Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığının güney sınırında sonlandırdı. Mısır bir süre önce de Yunanistan-İsrail ve Kıbrıs Rum yönetimi arasında
ABD Senatosu’nun 54 üyesi 9 Şubat’ta yeni Başkan Joe Biden’a Türkiye aleyhine zehir zemberek bir mektup yazdı. Mektup ilk bakışta, daha önce senatörler tarafından ABD başkanlarına yazılan “insan haklarına saygı” mektuplarının benzeri gibi duruyor. Mektupta senatörler ABD başkanından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yönetimine “otoriter istikametten dönmesi”, insan haklarına saygılı olması, siyasi ve vicdani tutukluları serbest
Yeni ABD yönetiminde yer alacak kişilerin Türkiye-ABD ilişkileri açısından isim isim tahlili, Türk dış politikasında halihazırdaki en sorunlu alanın ABD ile ilişkiler olması bakımından önemli. O alanda da en önemli sorun S-400 krizi. ABD, Rusya’dan alınan füzeler nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar uyguluyor. Önce Türkiye’nin de üreticilerinden olduğu F-35 programından dışlanması ve şimdiye dek -parası da ödenen-
Devletin güvenlik ve dış ilişkileriyle ilgili bir kaynağımla konuşmaya “Neler oluyor?” diye başladığımda “Bu ara işler tekdüze biraz” yanıtı almayı doğrusu beklemiyordum. Benim Türkiye’de neler olduğunu tanımlayacağım son sıfat bu olurdu. Kovit ölümleri o gün yine zirve yapmıştı. Merkez Bankası 24 Aralık’taki toplantıda faiz artışı işareti verirken AK Parti bünyesinden karşıt sesler yükseliyordu. Sendikalar hükümetle
Amerikalı gazeteci Bob Woodward’ın yayınladığı “Rage-Öfke” adlı kitabı ABD’yi karıştırdı. Ünlü Watergate skandalını da ortaya çıkaran iki gazeteciden biri olan Woodward, ABD Başkanı Donald Trump’ın Covid-19’un korkunç etkisini bildiğini ama “moral bozmamak” bahanesiyle halktan sakladığını yazıyordu. Trump ise Woodward ile uzun süredir mülakatlar yaptığını ve bunu kendisine daha salgının başladığı zamanlarda söylediği halde, haber yapmayıp,
Kadir Has Üniversitesi (KHAS) Türkiye Çalışmaları Grubunun her yıl yaptığı Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırmasının 2020 sonuçları iç politikaya dair de ilginç sonuçlar veriyor. Araştırma sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izlediği dış politikaya en önemli destek kimi alanlarda AK Parti’den çok MHP’den geliyor. Bu durum özellikle Orta Doğu politikaları ve yurtdışına asker gönderme konusunda
“Diyelim ki yeniden başbakan oldunuz” diye sordum; “önceliğiniz ne olacak?” Dışarıda basık bir hava var, şimşekler çakıyor, birazdan fırtına başlayacak. Parti Genel Merkezinin açılışına daha takriben bir ay var, Ankara Beysukent’te çalışmalarını yürüttüğü bahçe içinde üç katlı bir evdeki kabul odasında konuşuyoruz. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bir an düşünüp “Düşünce özgürlüğü” dedi. “Neden?”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 9 Mart’ta Brüksel’e Rus devlet televizyonu Rossiya tarafından yayınlanan “Putin iki dakika bekletti” haber ve görüntüsünün kamuoyundaki etkisi altında gitti. Rus televizyonunun 5 Mart’taki bu görüntüleri, üstelik altına kronometre yerleştirerek 8-9 Mart’ta yayınlaması tesadüf değildi. Nitekim muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti, eleştirilerini Türk diplomasisinin ne hale düşürdüğü üzerine kurarken MHP Erdoğan’ın
Yunanistan Başbakanı Kyrikos Mitsotakis 6 Mart’ta CNN’e Avrupa’nın “Türkiye’nin şantajlarına boyun eğmeyeceğini” ilan etti. Bununla Türkiye’den ülkesinin sınırına yığılan on binlerce Suriye’li (ve diğer) mülteciyi kast ediyordu. Yunan polisinin sınıra dayanan mültecilere göz yaşartıcı bomba attığı, hatta ateş açıp ölüm ve yaralanmalara yol açtığı haberleri medyada yayılırken, Mitsotakis AB ile Türkiye arasında 2016’da imzalanan “düzensiz









