Gazeteci-Yazar
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 5 Ocak’ta MHP lideri Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret etti. Bir saat 10 dakika görüştüler. Bu, Cumhur İttifakı liderlerinin bir haftada üçüncü görüşmesiydi. İlk görüşme 30 Aralık 2020’de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri töreni öncesinde, Beştepe’de yapılmıştı. İkincisi, 31 Aralık’taki telefon görüşmeleriydi. Görüşmelerin içeriği konusunda resmi bir açıklama
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atama ben maalesef hiç sevmediğim türde bir hatırlatmaya adeta mecbur bıraktı. Siyasi değerlendirmelerde din, inanç referansları kullanmaktan ömrüm boyunca kaçındım, yanlış bulurum. Din ve devlet işlerinin ayrı tutulması demek olan Anayasa’daki laiklik ilkesine içtenlikle bağlıyım. Ancak Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanması ve üniversitenin buna gösterdiği tepki bende Süleyman
Kavramın özgün adı “polypandemic”, polipandemi. Küresel siyasetin geleceğinin tartışıldığı Münih Güvenlik Konferansı (MSC), yayınladığı son rapora da bu başlığı koymuş. “Polypandemic. Development, Fragility, and Conflict in the Era of Covid-19”. Yani “Çoklu-pandemi. Kovit-19 Çağında Kalkınma, Kırılganlık ve Çatışma”. Türkçeye çevirirken “çoklu-pandemi”, ya da “çoklu salgın” kavramını icat etmek de mümkün, tıpkı Münih’tekilerin “polypandemic” sözcüğünü icat
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son bir iki aydır ilmek ilmek ördüğü yeni imaj çabası yine kadınlar kayasına çarptı. Tartışma Erdoğan, Fikri Sağlar’ın türban konusunda söylediklerine tepki gösteren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında duran CHP Parti Meclisi’nin başörtülü üyesi Sevgi Kılıç’a atfen “almış yanına vitrin mankeni” demesiyle çıktı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Kendi partisinden olursa hiçbir sorun yok, başka
Çin’den yayılan bir virüs 2020’yi dünyayı da Türkiye’yi de kötü vurdu. Etkilerinin kolay kolay geçmeyeceği anlaşılıyor. Onlarca yıldır küresel ekonominin gidişinin konuşulduğu Davos Dünya Ekonomik Forumu geleneksel Ocak toplantısını, uluslararası siyasi gidişin konuşulduğu Münih Güvenlik Konferansı da geleneksel Şubat toplantısını 2021’de yapmayacak. Yılın ikinci yarısına belirsiz bir tarihe ertelediler. 2020’de yapılmayıp 2021’de yapılacağı açıklanan Tokyo
Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararına dayanarak yaptığı bireysel tahliye başvurusunu reddetti. Bir oy farkla reddetti. 30 Temmuz 2008’de AK Parti’nin kapatılması için dava da -o zaman- bir oy farkla, 5’e karşı 6 oyla reddedilmişti. AYM 29 Aralık 2020 oturumunda Kavala’nın tahliyesini 7’ye karşı 8 oyla reddetti. Mahkeme, 1155 gündür hakkında
Hükümet asgari ücreti 2021 yılı için 2825 lira olarak ilan etti. Duyuruyu yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zümrüt Selçuk “işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz sözümüzü tuttuk” dedi. Bir süre önce de “Türkiye’de artık yoksulluk kalmadı” sözüyle şimşekleri üzerine çeken Bakana işçi sendikalarından “işçileri sefalete mahkûm ediyorsunuz” tepkisi geldi. Muhalefetin tepkisiyse farklı oldu. CHP’li belediyeler 1 Ocak
Olay TV 2020 Türkiye’sinde ana akım iddiasında bir bağımsız medya girişimiydi. Sadece 26 gün devam edebildi. Girişime ismini veren Cavit Çağlar’ı iktidar baskısına dayanamadı çekildi diye suçlamak kolay. Siyasi parti yayınlarında adil olmaya çalıştı diye Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar’ı suçlamak da kolay. En kolayı hükümet yanlısı medyanın ortak hedefi haline gelen ana haber sunucusu
Zekâ ürünü esprilerin siyasetin tadı tuzu olduğunu unutmu]]şuz çoktandır. Aynı gün içinde önce Meral Akşener, sonra Ali Babacan sayesinde hatırladık. İYİ Parti lideri Akşener’in MHP lideri Devlet Bahçeli’den gelen “Dön evine” çağrısına “Genel Merkezdeki çalışmaları bitirdik, evime dönüyorum” cevabı, eski Türkiye’de Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan’ı gülümseterek hatırlatan bir cevaptı. Sonra DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın,
Devletin güvenlik ve dış ilişkileriyle ilgili bir kaynağımla konuşmaya “Neler oluyor?” diye başladığımda “Bu ara işler tekdüze biraz” yanıtı almayı doğrusu beklemiyordum. Benim Türkiye’de neler olduğunu tanımlayacağım son sıfat bu olurdu. Kovit ölümleri o gün yine zirve yapmıştı. Merkez Bankası 24 Aralık’taki toplantıda faiz artışı işareti verirken AK Parti bünyesinden karşıt sesler yükseliyordu. Sendikalar hükümetle









