Gazeteci-Yazar
İzmir’de 20 Mayıs’ta bazı cami hoparlörlerinden korsan yayınla şarkı çalınması, bunun ertesi gün tekrarlanması geniş tepkilere yol açtı. Bırakın başka zamanı, Ramazan’ın bitmesine, Bayram’a birkaç gün kala yapılan bu eyleme sadece dindarların, muhafazakârların değil, aklı başında herkesin tepki duyacağı açıktı. Açık bir kışkırtma görünümündeydi.Çalınan şarkı, İkinci Dünya Savaşında faşist Mussolini rejimine karşı savaşan İtalyan komünist
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin henüz bu konuda resmî açıklaması olmadı. Ancak YetkinReport’a bilgi veren MHP kaynaklarına göre Merkez Bankası Meclisine yapılan son atamadaki muhtemel etkisi üzerine yapılan yayınlar 21 Mayıs günü Genel Merkez’inde ele alındı. Toplantıda bulunan bir kaynağın ifadesine göre Bahçeli, “Benim Sayın Erdoğan’dan, ya da bir hükümet yetkilisinden böyle bir talebim olmadı. Bizim
Ankara’da diyoruz alışkanlıkla ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki aydan fazla zamandır İstanbul’da. Koronavirüs Covid-19 salgınına karşı önlemlerin konuşulduğu 18 Mart Çankaya Köşkü toplantısından bu yana Türkiye’yi İstanbul’dan yönetiyor. Tarabya’daki Huber Köşkü hastalığa karşı daha korunaklı sayılıyor. Dijital teknolojinin yardımıyla, asgari kadroyla yapıyor bunu; Ankara’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay kaleyi tutuyor. Cumhurbaşkanı İstanbul’da ama başkent Ankara
Arada 4 gün vardır. Dört gün önce, 15 Mayıs 1919’da Yunan askerleri İzmir’e çıkmıştır. Osmanlı Hanedanının son sultanı olacağını hâlâ fark etmemiş olan Vahdettin bezgin vaziyette, sadrazam, yani başbakan yaptığı damadı Ferit Paşa’dan medet ummakta, Damat Ferit ise keşke işgal edenler Yunan değil de İngiliz, Fransız askeri olsaydı diye hayıflanmaktadır. İzmir’in işgali, Osmanlı Hanedanı yönetimindeki
Bence Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin görevini lâyıkıyla yerine getirmiyor. Evet, CHP’lileri ve başka muhalif isimleri olur olmaz ekrana çıkartan Halk TV’ye cezasını verdi, beğenmediği yorumları yapan haber sunucuları nedeniyle yorum yasağı getireceğini söyledi ama bu yeterli değil. Şahin “Yeşil Nokta” konusunda gereken duyarlılığı göstermiyor.Yeşil Nokta, malum AK Parti’nin üç aylık hummalı
Koronavirüs Covid-19 nedeniyle herhalde aklını körü körüne inançlarına teslim etmemiş herkes bilim ve teknolojinin hayatımızdaki önemini anladı. Tıpçılar, istatistikçiler bir anda hayatımıza yön verir oldu. Mühendislerinin üretim hattında yaptığı küçük değişikliklerle buzdolabı, otomobil ve insansız hava aracı fabrikalarında solunum cihazı ve tıbbi siperlik üretmeye başladığını gördük. Dijital teknoloji sayesinde video-toplantılar, küresel çapta siyaset, idare ve
Ne yalan söyleyeyim, ilk günlerde Pelikan Yalısı grubunun bir propaganda atağıdır diye düşündüm. Sonra anlaşıldı ki arkasında daha büyük bir örgütlenme, 2002’den bu yana tek başına iktidarda bulunan AK Parti var. #MilliHesaplarBurada rumuzuyla başlayan yeşil noktalı sosyal medya hesapları projesinin AK Parti’nin Tanıtım ve Medya işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal koordinasyonunda yürütüldüğü kendi
Aslında konuşacak çok daha önemli konularımız var. Koronavirüs salgını sonrası gerçek boyutlarını görebileceğimiz ekonomik küçülme, işsizlik, hayat pahalılığı gibi. Ama son günlerde bir Cumhur İttifakı – Millet İttifakı tartışması aldı yürüdü ki bu da siyasetin geleceği bakımından önemli. O nedenle kolaycı yaklaşımlardan uzak durup dikkatlice tahlil etmekte yarar var.Bu konudaki en son gelişme, Millet İttifakının
Almanya Federal Anayasa Mahkemesinin 5 Mayıs’ta aldığı bir karar, sadece Almanya değil Avrupa çağında Avrupa Birliği (AB) ile mali egemenlik tartışması başlattı. Mahkeme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Covid-19 salgını nedeniyle durumu daha da kötüleşen AB ülkelerinin ekonomilerine destek olmak üzere uyguladığı tahvil alım programının Almanya Anayasasına uygun olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa Mahkemesi, hükümetten bağımsız karar
Henüz tamamı kamuoyuna ilan edilmese de, olağanüstü gelişmeler olmazsa Haziran’da koronavirüs önlemlerindeki normalleşme takvimi az çok belli oldu. Resmî kaynaklara göre, değişik alanlarda hangi normalleşme adımlarının Haziran’da (ve Mayıs’ın son günlerinde) atılacağı konusunda belli başlı örnekler şunlar:Bilindiği gibi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 28 Mayıs’tan önce koronavirüs Covid-19 salgınının yayılma tehlikesini hâlâ yüksek olacağını söylemişti. Bu









