Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 3-5 Haziran tarihlerinde karşıtı Wangi Yi’nin davetiyle Çin’e gidiyor. Fidan’ın ziyareti, aynı zamanda Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi olan Wang Yi’nin 25-26 Temmuz 2023’teki Ankara ziyaretine cevaben yapılıyor olsa da zamanlama ve içerik bakımından dikkat çekiyor. Pekin’de Dışişleri Bakanı dışında Devlet başkanı Xi Jinping’in yardımcısı Han Zheng
Bugün neresinden bakarsanız bakın Çin kaçınılmaz şekilde dünya ekonomisini, jeopolitiğini, teknoloji yarısını, uzay ve okyanus hakimiyetini derinden etkileyen bir süpergüç. Siyasi sistemi, kültürü, etnik mozaiği, küresel vizyoner girişimi “Kuşak ve Yol” ile her denklemde mutlaka hesaba katılması gerekiyor. Aklı başında tüm öngörüler, şayet doğal bir felaket, COVID’ten daha vahim bir salgın hastalık ya da kapsamlı
Artık şaşırmıyoruz. Jeopolitik dengeler rayından çıktı. İsrail, İran’a saldırdığında ya da Rusya Moldova’ya ait Trans-Dinyester’i de topraklarına ilhak etme yönünde çaba gösterdiğinde de şaşırmıyoruz. Tahran’ın Pakistan topraklarını füzeleriyle vurması da şaşırtmıyor, Libya’da uzun zamandır Türkiye’ye muhalefet eden Hafter kuvvetlerinin Ankara ile masaya oturması da. Hatta yarın bir gün Çin Halk Kurtuluş Ordusu kuvvetleri Tayvan’ın işgal
Bu sabah çok erken saatlerde Dubai’ye, merkezi orada olan dünyanın önde gelen enerji düşünce kuruluşlarından Gulf Intelligence’a, bağlandım. Dünya, bölgemiz ve Türkiye ile ilgili son gelişmeleri anlattım, sizlerle de kısa bir özetini paylaşmak istiyorum. Enerji geçiş sürecinin hızlandırılması bir “fantezi” Yeşil enerji dönüşümü elbette ki hepimizin istediği ve gerçekleştirmek için çaba harcadığımız bir süreç. Ama
İsrail kaynakları dün, 30 Ocak’ta suikast operasyonu üstlendi, bugün de Müslüman Arap hasta ve hasta yakını kılığında Gazze, Cenin’deki İbn Sina hastanesine nasıl sızdıklarının görüntülerini yayınlamaya başladı. İçeri girdikten sonra biri tekerlekli iskemleden kalkıyor, diğeri doktor önlüğü giriyor, kadın ve erkek komandolardan oluşan suikast timi hastanenin üçüncü katına çıkıp ikisi hasta yatağında, biri de yarı
Soğuk Savaşının icrasında rol alan kişileri eleye eleye bire indirseniz karşınıza çıkacak isim Henry Kissinger olurdu. 29 Kasım’da Connecticut’taki evindeki ölümüyle İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan “yeni dünya” düzeninin sonunun da geldiğini var sayabiliriz. Covid-19, Rusya-Ukrayna ve İsrail-Hamas zincirlemesiyle çatırtıları duyuyoruz zaten. Geçen 20 Temmuz’da 100 yaşına rağmen Çin’e gitti. Hiçbir resmi sıfatı olmamasına rağmen
İsrail ve Hamas arasında Gazze’de 4 gün sürecek bir ateşkes, rehine takası ve insani yardım ulaştırılması anlaşması 22 Kasım’ın ilk saatlerinde ilan edildi. Böylece 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırıp çoğu sivil 1200 kişiyi öldürmesiyle başlayan ve İsrail’in o tarihten bu yana Gazze’ye ateş yağdırıp çoğu sivil 13 bin kişiyi öldürmesiyle 45 gündür devam eden krize
İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin Gazze Krizi üzerine 11 Kasım’da Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yaptığı olağanüstü ortak toplantıdan Müslüman nüfuslu ülkelerin tek bir ağızdan İsrail’in Filistinlilere saldırısına karşı sesini yükselttiği sert bir sonuç bildirisi çıktı. Dünyadaki 2 milyardan fazla Müslümanı temsil iddiasındaki 58 ülke lideri İsrail’in Filistinlilere karşı “barbarca, vahşi ve insanlık dışı katliamlarıyla”
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in 2-10 Kasım tarihleri arasındaki Orta Doğu ve Asya turunu sadece Gazze Kriziyle ilgili görmek jeostratejik bir yanılgı olacaktır. Aynı şekilde ABD ve Avrupa Birliği’nin İsrail’e Filistin halkının felaketi pahasına da olsa verdiği destek nedeniyle Ukrayna’yı bir kenara bıraktığı yorumları da abartılı sayılmalı. Geniş açıdan bakıldığında ABD’nin tıpkı Soğuk Savaşta Sovyetler