2020 yılında DİSK’in 16’ncı Genel Kurulu “Emeğin Türkiye’sini ve Emeğin Dünyasını” kurma iddiası ile toplanmıştı. Bu iddia zaman zaman “çok büyük bir iddia” olarak görüldü ve gerçekçi bulunmadı. Ancak önce Covid-19 salgını, ardından Ukrayna Krizine sahne olan 2022 yılının dünyasına ve Türkiye’sine baktığımızda bugün çok daha emin olarak söyleyebilirim ki memleketin, insanlığın ve hatta dünyanın
Yirmi yedi üyeye sahip Avrupa Birliği birçok açıdan dünya sahnesinde önemli bir yer tutsa da küresel bir güç olamadı. Ticaret ve bununla ilgili olarak yarattığı yüksek standartlar, kuvvetli bir para birimi ve ortaya konan yumuşak güç ne yazık ki küresel aktör olmak için yeterli olmuyor. Kuvvetli askeri boyuta sahip olmayan bir ülke veya ülkeler topluluğu
NATO’nun Ukrayna istilasına karşı Rusya’yı durdurmak için yaptığı olağanüstü 24 Mart toplantısının bitiminden birkaç saat sonra Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser salonundaydık. Baba Rus, anne Ukraynalı piyano sanatçısı Alexander Romanovsky, Özbek Şef Aziz Shokhakimov yönetiminde Tekfen Filarmoni Orkestrasının eşliğinde Rahmaninov’un 2 numaralı Piyano Konçertosunu çalıyordu. Konserin geliri Unicef’in Ukrayna Acil Durum Fonuna aktarılacaktı.Arada Romanovsky ile
Ukrayna Krizi ile Avrupa Parlamentosu da yıllardır konuşmadığı Türkiye ile konuşmaya karar verdi. AB–Türkiye Karma Parlamento Komisyonu 2018’den bu yana ilk toplantısını 17 Mart’ta Brüksel’de yaptı. Avrupa Birliği Türkiye’yi kendi rahatı bozulduğu zaman hatırlıyor, sonra arkasını dönüyor; bu durumda hak ve özgürlükler alanındaki haklı eleştirileri de zayıflatıyor. Dört yıl aradan sonra yapılan bu toplantıda da
Rusya tarih ders kitapları Rusya’nın 19.yy’da büyük devlet siyaseti izleme politikasının temel açmazını Batı ve Doğu arasında sıkışıp kalmak olarak görür. Bir yanda temelde güçlü bir Rusya’nın ortaya çıkmasını engellemeyi en büyük hedef haline getirmiş olan İngiliz ve Fransız devletlerinin liderliğindeki Batılı blok vardır. Öte yanda giderek zayıflıyor olsa da Rus İmparatorluğu’nun geleneksel dış politika
1915 Çanakkale Köprüsü 18 Mart 2022’de törenle açıldı. Yapımını Çanakkale’ye gidip gelirken izlediğim, çok güzel bir köprü oldu. Mühendislik bakımından özellikleri ve yapımındaki hızlı çalışma, çok etkileyiciydi: Dört sene içinde tamamlanan köprü, 18 Mart’ta hizmete açıldı. Ancak ben bu köprüden geçmeyeceğim. Muhtemelen Çanakkale sakinleri de geçmeyecek. Çanakkale Köprüsü en çok Avrupa’dan kara yolu ile gelip,
Dün akşam, 22 Mart akşamı iki “son dakika” haberi iç ve dış hareketliliğin harareti nasıl artırdığını gösterdi.İlk haber Moskova’dandı. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Rusya’ya “varoluşsal tehdit” görmesi halinde “nükleer silahlara başvurabileceğini” söyledi. Bu beyan, bir gün önce Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zeklensky’nin “Üçüncü Dünya Savaşı” uyarısını adeta teyit eden, küresel siyasi harareti artıran,
Füsun S. Nebil / turk-internet.com Yeni seçim yasa tasarısını tartıştığımız bugünlerde, başka bir konuya dikkat çekelim. Sezen Aksu’nun “masum değiliz” şarkısının aksine, 2000’li yıllara girerken Türk halkı siyaset konusunda fazlasıyla “masum”du. Öyle masumdu ki, neredeyse 10 yıl boyunca seçimlerde neler olduğunu tartıştı ama ne olabileceğine akıl sır erdiremedi. Seçimler konusunda hep soru işareti vardı. Uzunca
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin birinci yılında 21 yaşında yaşamdan kopartılan Ezcacılık Fakültesi öğrencisi Yağmur Sönmez’in haberi ekranıma düştüğünde ve detayları okuduğumda inanamadım, içim yandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun “Şiddetten ölen kadınlar için dijital anıtında”, 2022 yılının ilk 3 ayı içinde öldürülen 83 kadın arasında artık Yağmur Sönmez’in adı da yer alıyor. Kadına yönelik şiddet, aile,