Yazının başlığının uzun şekli var aslında. Herkesin kaçtığı Afganistan’a ABD’nin isteğiyle Türk askerini gönderme sorumluluğu tarih önünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mı, yoksa TBMM’nin mi olacak?Laf oyunu yapıp, Afganistan’a asker gönderilmeyecek, zaten orada Türk askeri var, hatta görev süresi TBMM tarafından 2020 Aralık ayında yapılan oylamayla 18 ay daha uzatıldı demenin alemi yok. Tek bir asker
ABD, Afganistan’da 20 yıl süren askeri varlığına son verirken, Türkiye’nin Afganistan nöbetine devam etmesini istiyor. Aslında diğer ülkeler de çekilirken Türkiye’nin, Afganistan’ın başkentindeki Hamid Karzai havaalanının yönetim sorumluluğunu artırarak sürdürmesini teklif ediyor.Yaklaşık bir ay önce, 14 Haziran’da yapılan NATO zirve toplantısı sırasında gerçekleşen ilk -ve şu ana dek tek- yüz yüze görüşmede, ABD Başkanı Joe
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gündemi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 14 Haziran’daki NATO zirvesi çerçevesinde yapacağı görüşmeye kilitlenmiş durumda. Bu görüşme sadece son yıllarda ciddi krizlerle sınanan Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli olmakla kalmıyor. Nitekim, Erdoğan’ın 13-14 Haziran Brüksel seferinde NATO zirvesi ve Biden görüşmesi dışında önemli ikili temasları da var. Almanya
B-planının mafyacılıktan siyasi muhalifliğe terfi edip bir yerlerden iltica almak olduğu anlaşılan Sedat Peker’in dahi dilinde olan bir masal var. Türkiye’de siyaseti daha Cumhuriyet öncesinden esir almış bir ikiyüzlülük bu. “Kendisi iyi de çevresi kötü” masalı.Başta kim varsa onu doğrudan hedef almak istemeyen, hala baştakinden bir çıkar gözetenlerin en büyük sığınağı bu söylem. Peker de
Hükümet kontrolündeki Anadolu Ajansının bir muhabirinin iki bakanın 21 Mayıs’taki ortak basın toplantısı sırasında sorduğu bir soru ortalığı karıştırdı. Daha doğrusu AK Parti’den tüten dumanları biraz daha görünür hale getirdi. Soruyu sorduğu için derhal işten atılan muhabir Musab Turan’ın daha sonra video aracılığıyla söyledikleri ise adeta röntgen filmi, ya da kan tahlili gibi AK Partinin
Gelin olaylara başka açıdan bakalım. Geçen yıl bu zamanları hatırlayalım. Covid-19 salgının ortaya çıkmasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın beğeni düzeyinde bir sıçrama olmuş, ama bu kısa sürmüştü. İlk aylarda biraz da nazik, saygılı tavrıyla güven veren, öne çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın anketlerdeki beğeni düzeyi bir ara -kısa bir dönem de olsa- Erdoğan’ı geçti.Sonra İçişleri Bakanı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, 29 Mart’ta hükümetinin kovit salgınıyla mücadelede maalesef gerilemesini kabul etmek mecburiyetinde kaldı. Salgın, 29 Mart konuşmasında Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre, nüfusun yüzde 80’inin yaşadığı 58 il “çok yüksek yüksek risk” düzeyine vurdu. Aylardır kendi açıkladığı önlemleri AK Parti il ve ilçe kongrelerindeki kucak kucağa görüntülerle ihlal edilmesiyle övünen Erdoğan dün canlı
Avrupa Birliği liderleri adına Konsey Başkanı Charles Michel’in 25 Mart’taki beyanından yaptırım çıkmaması, nedense Ankara’yı pek memnun etti. Dışişleri Bakanlığı AB açıklamasını olumlu buldu. Ardından ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iklim zirvesi daveti geldi. Gerçi özellikle Biden, Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis’i Yunanların Türklerden bağımsızlıklarını almasının 200’üncü yılını kutlama telefonundan sonra Erdoğan’ı da arayabilirdi.
NATO Savunma Bakanlarının 17-18 Şubat toplantısı Türkiye’nin Batı ile ilişkileri bakımından önem taşıyordu. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri satın almasına misilleme olarak ABD’nin Türkiye’yi -ortağı olduğu- F-35 savaş uçağı programından çıkarıp uçaklarına el koyması NATO’nun ortak savunma sorunuydu. Bu toplantıysa ABD’de Joe Biden’ın iktidara gelmesi ardından yapılan ilk NATO toplantısıydı. Bu toplantıda ABD ile Türkiye arasında
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı şapkasıyla 17 Şubat’ta Ankara İl Kongresine katıldı. Buradaki konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “yüzsüz, terbiyesiz herif” dedi. Bunun nedeni Kılıçdaroğlu’nun daha önce PKK tarafından kaçırılan 13 Türk güvenlik görevlisinin neden kurtarılamadığı, şehit düştüğü hakkında sorular sormasıydı. Erdoğan’a göre, ana muhalefet liderinin 13 silahsız Türk vatandaşının PKK tarafından