27-29 Nisan’da Cenevre’de yapılan Kıbrıs görüşmelerinden ortak zemin çıkmaması, tarafların “anlaşamamakta anlaşması” zaten sürpriz değildi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in gözetiminde yapılan “gayrı resmî” görüşmelerin, aslında Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini tanımadıkça “resmî” görüşmelere dönüşmesi sürpriz olurdu. Ancak Cenevre görüşmelerinde rüzgârın yön değiştirmeye başladığı söylenebilir. Gelişmelere yakın kaynaklara göre, görüşmelerde İngiliz ve Kıbrıs Rum
Aslında şunu söylemek daha doğru: Kıbrıs görüşmelerinden Avrupa Birliğinin hayalini kurduğu bir sonuç beklemeyin.O tren Kıbrıs Rum topumu 24 Nisan 2004’teki halkoylamasında o zamanki BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan “yeniden birleşme” planına “hayır” dediğinde kaçtı. Dahası Türkiye’ye verilen sözlerin tersine, ödül olarak AB üyesi yapıldı. Hem de Kıbrıslı Türkler istemediği halde onları da
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Rus üretimi Sputnik V aşınını Türkiye’ye geleceğini açıklamasından bir gün sonra, VisCoran şirketi, aşının yerli üretimi için anlaşma sağlandığını duyurdu. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun Twitter’dan da yaptığı duyuruya göre, VisСoran İlaç isimli şirketin altında ve yerli ortaklarla gerçekleştirilecek üretim “birkaç ay içinde” başlayacak. VisCoran İLAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, konu
Önümüzdeki Haziran sonunda Avrupa Birliği’nin Zirve toplantısı var. Zirvenin önemli gündem maddeleri arasında ABD-Avrupa, yani “transatlantik” ilişkiler çerçevesinde ABD ve Türkiye ile ilişkiler de yer alacak.Ancak AB konusu artık Türkiye’nin gündeminde anlamlı bir şekilde yer almıyor. Esasen AB de Türkiye’yi eskisi gibi görmüyor. Türkiye ise AB’nin ne anlama geldiğini hatırlamak durumunda.AB, Aralık 2004 tarihli Brüksel
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan emekli amiraller bildirisi üzerine asıl söyleyeceklerini, asıl hesaplaşmayı gerçekten önemli açıklamalar yapacağını söylediği 7 Nisan Çarşamba gününe mi bıraktı? Yoksa bu defa emekli subaylarla didişme görüntüsünün toplumu daha da gereceğini, kendisine daha çok zarar vereceğini görerek zamana mı bıraktı. Çarşamba günü AK Parti TBMM Grup toplantısı var ama onun öncesinde, bugün, yani
Avrupa Birliği liderleri adına Konsey Başkanı Charles Michel’in 25 Mart’taki beyanından yaptırım çıkmaması, nedense Ankara’yı pek memnun etti. Dışişleri Bakanlığı AB açıklamasını olumlu buldu. Ardından ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iklim zirvesi daveti geldi. Gerçi özellikle Biden, Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis’i Yunanların Türklerden bağımsızlıklarını almasının 200’üncü yılını kutlama telefonundan sonra Erdoğan’ı da arayabilirdi.
Avrupa Birliği liderler zirvesinin ardından açıklanan bildiride Türkiye ile ilgili iyimser fakat koşullu ifadelere yer verilmesi, Türk Dışişleri tarafından da temkinli bir dille karşılandı. Ancak AB’nin yayınladığı bildirinin Türkiye-AB ilişkilerinde bir yakınlaşmadan ziyade mevcut mesafenin teyidi olduğu yorumları da var. Nitekim, ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı değerlendirmede ise Türkiye’nin birlik tarafından halen bir “dış ilişkiler”
Uzun süredir beklenen buluşma nihayet gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken arasında 24 Mart’ta NATO toplantısı vesilesiyle yapılan görüşmeyi kastediyorum. Bu buluşma yeni ABD yönetimi ile ülkemizin ilk üst düzey yüz yüze temasını oluşturuyor. Bütün ayrıntılar gelmese de Rusya’dan alınan S-400 savunma sistemi ve İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararımız gündeme geldiği
Türkiye-Mısır diyalogun yeniden başladığının ilk işaretini 3 Mart’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Akdeniz’deki yetki sahalarının” görüşüldüğünü söyleyerek verdi. İki gün önce Mısır, Türkiye’nin BM’ye verdiği yetki sahası anlaşmasını dikkate alarak petrol ve gaz arama ruhsatları vermişti. Onu Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 6 Mart’ta “Mısır ile faklı gelişmeler olabilir” beyanı izledi.Hatta İYİ Parti lideri Meral
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye ve Mısır arasındaki diplomatik temasların başladığını açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da yakınlaşma sürecinin “devam ettiğini” açıkladı. İstanbul’da cuma namazı çıkışında konuşan Erdoğan, “Mısırla istihbari, diplomatik ve ekonomik olarak işbirliği sürecimiz devam ediyor. Sıkıntı söz konusu değil. Bunu en üst düzeyde değil de bir tık altında devam ediyor. Gönlümüz ister ki