Orman yangınlarının baş gösterdiği 28 Temmuz’dan itibaren pek çok ülke gibi İsrail’den de yangın söndürme uçağı gönderme talebi geldi. Türk hükümeti de 2016’daki orman yangınları sırasında yardım teklif etmiş, İsrail’den olumlu yanıt alınca da Türk Hava Kurumu’ndan (THK) kiralanan uçaklar İsrail’e giderek yangınların söndürülmesine katkıda bulunmuştu.Bu defa İsrail’in yardımlaşma talebi Dışişleri kanalıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a
Türkiye, tarihinin belki de en büyük orman yangını ile karşı karşıya. Yangınlar 28 Temmuz öğle saatlerinde Muğla’nın Marmaris ve Antalya’nın Manavgat ilçelerinde başladı. 29 Temmuz gecesi doruğa ulaştığı sırada Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Türkiye’nin 17 ilinde 58 noktada çıkan yangınlarda o saate dek 5 kişinin öldüğünü, 38 yangının kontrol altına alınmaya başladığını açıkladı.
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gündemi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 14 Haziran’daki NATO zirvesi çerçevesinde yapacağı görüşmeye kilitlenmiş durumda. Bu görüşme sadece son yıllarda ciddi krizlerle sınanan Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli olmakla kalmıyor. Nitekim, Erdoğan’ın 13-14 Haziran Brüksel seferinde NATO zirvesi ve Biden görüşmesi dışında önemli ikili temasları da var. Almanya
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son beş yıldır aralarından su sızmayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile araları bir süredir eskisi gibi değil. Rüzgâr, tam olarak Ukrayna kriziyle tersine dönmeye başladı. Dün, 31 Mayıs’ta Putin’in Türkiye’ye uçuş kısıtlamasını bir ay daha uzatmasıyla cari açığı Rus (ve Alman) turistler üzerinden kapatma hedefi yara aldı, rüzgâr biraz daha döndü.
Hükümet kontrolündeki Anadolu Ajansının bir muhabirinin iki bakanın 21 Mayıs’taki ortak basın toplantısı sırasında sorduğu bir soru ortalığı karıştırdı. Daha doğrusu AK Parti’den tüten dumanları biraz daha görünür hale getirdi. Soruyu sorduğu için derhal işten atılan muhabir Musab Turan’ın daha sonra video aracılığıyla söyledikleri ise adeta röntgen filmi, ya da kan tahlili gibi AK Partinin
Sadece savcılar değil, belki müfettişler için de söylemeliyiz: Türkiye’de adalet peşinde savcılar, adalet peşinde hakimler yanı sıra, idarenin düzgün işleyişini halk adına denetleyecek müfettişler kaldı mı?Hayır, sadece Sedat Peker vidolarındaki önemli iddialar için sormuyorum.O ayrı bir utanç kaynağına dönüştü. Uçan kuşun kanadından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle muhalif siyasilere gazetecilere, sivil toplumculara dava açıp göze
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tepki çeken “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” sözlerinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı da sosyal medyada paylaştığı bir tanıtım videosunda, “Aşılandım” diyen turizm çalışanı görsellerine yer verdi. Üzerinde “Keyfini çıkarın. Aşılandım” yazılı maskeler takan insan görsellerine yer verdiği video, gelen tepkiler üzerine silindi. Videoda “Temizlenmiş tatil köyleri ve aşılanmış
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti heyeti son günlerde dikkatlerin muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” sorularından dağıldığına mı sevinsin, dikkatlerin suç dünyasından Sedat Peker’in giderek Erdoğan’ın aile efradına dokunmaya başlayan iddialarına toplanmasına mı üzülsün? CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın “Ülke Kurtlar Vadisine dönmüş, bir savcı kılını kıpırdatmıyor” demesi de DEVA Partisi lideri Ali Babacan “Türkiye 1990’lara
Yarın, 11 Mayıs’ta Berlin’de bir program var. Avrupa Konseyi, kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10’uncu Yılı münasebetiyle uluslararası bir toplantı düzenliyor. Ev sahibi Avrupa Konseyinin Dönem Başkanı sıfatıyla Almanya’nın Aile, Büyük Vatandaşlar, Kadın ve Gençlik Bakanı Franziska Giffey yapıyor. Türkiye yok. Şöyle diyelim, Türk hükümeti on yıl önce girişimcisi olduğu, bu sayede uluslararası camiada