ABD Başkanı Joe Biden’ın 9-10 Aralık tarihlerinde video konferans yoluyla toplayacağı Demokrasi Zirvesine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı da davet etmiş olsaydı, şimdi, şu günlerde Beştepe tarafından yürütülebilecek psikolojik propaganda faaliyetini hayal edebiliyor musunuz? Bu zirveyi çok önemsediğim için söylemiyorum; küresel ikiyüzlülüğün bir parçası olarak görüyorum. Ama bu günlerde, ABD’nin Erdoğan’ı kabul etmek zorunda kaldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in davetlisi olarak 29 Eylül’de Soçi’de yaptığı görüşmeyi stratejik önemde, yani iki ülkenin bundan böyle birbirleriyle ve bölgelerindeki ilişkileri etkileyecek önemde saymak gerekiyor. İki lider 2 saat 40 dakika sürdüğü açıklanan görüşmeden sonra basın toplantısı yapmamış olsa da görüşme öncesi söylediklerinin satır aralarını görüşmenin yapıldığı koşullarla birleştirince Erdoğan-Putin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de görüşmeye başlamasından hemen önce Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov’un gazetecilere yaptığı bir açıklama, Türkiye açısından sorunlu bir maddenin daha gündemde olabileceğini gösterdi. Bu madde Türkiye’nin Ukrayna’ya Bayraktar TB-2 SİHA satışı.Lenta.ru haber sitesinin TASS ajansına dayandırarak verdiği habere göre, Peskov, Türkiye’nin Ukrayna’ya Bayraktar TB-2 SİHA satışının sorulması
Bu yazının yazılıp yazının yayınlanması ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cuma namazı çıkışında ABD liderlerinin hiç biriyle Joe Biden ile yaşadığı türden bir “konum” yaşamadığını itiraf ederek, “maalesef bu durumdayız” dedi. Bizler de daha önce hiç bir Türk Cumhurbaşkanının ya da Başbakanının ABD Başkanından istediği yakınlığı bulamadığı için halka böyle şikayetçi olduğunu yaşamamıştık. Üzücü bir durum.
Türkiye Covid-19 salgınıyla değişimi hızlanan siyasi dengeler içinde ABD ile yeni bir anlaşma zemini arıyor; en azından Ankara’nın verdiği sinyaller o yönde.ABD ile “daha eşit” bir ortaklık için bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan gelen sinyaller, son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ifadeleriyle somutlaşmaya başladı.İlginç olan bu işaretlerin Rusya ile
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gündemi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 14 Haziran’daki NATO zirvesi çerçevesinde yapacağı görüşmeye kilitlenmiş durumda. Bu görüşme sadece son yıllarda ciddi krizlerle sınanan Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli olmakla kalmıyor. Nitekim, Erdoğan’ın 13-14 Haziran Brüksel seferinde NATO zirvesi ve Biden görüşmesi dışında önemli ikili temasları da var. Almanya
Polonya Devlet Başkanı Andrzej Sebastian Duda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak resmi bir ziyaret için 24 Mayıs günü Türkiye’ye geldi. Aynı gün Duda ve Erdoğan’ın katıldığı bir törende de Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ve Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar tarafından, Polonya Silahlı Kuvvetlerine Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) satışına dair
Günümüzde yaşadığımız olaylar devletlerin yaptıklarının yanlarında kar kaldığını göstermekte. İsrail’in son saldırıları, dünya ne derse desin, ne kadar bağrılıp çağırılsa da hiç kimsenin Filistinlilere yönelik darbe ve yıkıma devam edilmesinin engelleyemeyeceğini gösterdi. İsrail’i en azından yavaşlatabilecek tek ülke Amerika Birleşik Devletleri olayları seyretmeyi tercih ediyor. Hamas, İsrail’i yok etmeye kararlı bir terör örgütü olarak kabul
Nisan ayının son günlerinde Türk savunma sanayiinde kısa süre arayla iki önemli gelişme yaşandı. Önce 22 Nisan’da Baykar Savunma tarafından geliştirilen Akıncı adlı insansız hava aracından (İHA) güdümlü mühimmatlarla ilk kez atış testi yapıldı. ROKETSAN tarafından üretilen MAM-C, MAM-L ve MAM-T adlı farklı tiplerdeki güdümlü bombaları taşıyan PT-3 adlı prototip uçak, her üç bomba ile